Erciyes Üniversitesi ev sahipliğinde Girişimsel Kardiyoloji Derneği tarafından organize edilen İleri Girişimsel Perifer Kursu ve Akut Girişimsel İnme Kursu devam ediyor. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinden canlı yayınlarla desteklenen kongreye ulusal ve uluslararası kardiyolog, kalp damar cerrahi, radyolog ve nörolog doktorları katılıyor. Kalp dışı damar hastalıklarının teşhis ve tedavisi için kapsamlı endovasküler yaklaşım sağlamanın amaçlandığı kursta 20'den fazla vakanın canlı yayında interaktif işlemleri yapılıyor. Kayseri'de bir otelde düzenlenen uluslararası kongrede temel, ileri ve kompleks teknikler anlatılıyor.
“Kursun ülkemizde inme politikası olarak daha sonra çok faydalı olacağını düşünüyorum”
Girişimsel Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Göktekin de, "Bu 3 günlük kursumuzda 1 gün boyunca akut inme girişimiyle alakalı bir toplantı düzenledik. 1 gün boyunca akut inmenin nasıl yapılacağını ve bunun tedavisini konuşacağız. Bu toplantıyı ülkemizin girişimsel nörologları ile beraber yapıyoruz ve girişimsel nörologlarla kardiyologların buluştuğu ilk toplantı oldu. İnşallah her sene bu toplantıyı yapacağız. Ülkemizdeki inme girişiminin nasıl olması gerektiği konusunda ve en iyi tedavinin nasıl olacağı konusunda burada çok güzel konuşmalar yapıyoruz. Bunu da ülkemizde inme politikası olarak daha sonra çok faydalı olacağını düşünüyorum. İnme başladıktan sonra ilk 6 saat son derece önemlidir. Bu ilk 6 saat içerisinde aynı kalp krizinde olduğu gibi biz kasıktan girerek beyindeki pıhtıyı çekme ve çıkarma şansımız var, yaptığımız işlem budur. Bu işlemi yaptıktan sonra da hastalarda ciddi iyileşmeler oluyor. Birçok hastamız felçten kurtulmuş oluyor. Bu açıdan da son derece etkin ve önemli tedavidir. Bunun ülkemizde de yaygınlaşması hepimiz için çok önemlidir” şeklinde konuştu.
“İnme dünyada her 6 saniyede bir görülüyor”
Kursun düzenleme kurulunda olan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Özcan Özdemir ise, inmenin dünyada her 6 saniyede görüldüğünü söyleyerek, “İnme dediğimiz hadise dünyada her 6 saniyede bir görülen, Türkiye'de 175 bin ile 200 bin arasında olan çok ciddi bir hastalıktır. Kadınlarda meme kanserinden daha fazla gözüküyor. Erkeklerde her yaşta görülebildiği gibi kadınlarda yaş ortalaması biraz düştü. Böyle sık görülen bir hastalıkta tabii ki ana damar tıkanıklığında hastada ciddi bir özürlülük ortaya çıkıyor. Bu özürlülükle savaşta en önemli müdahale aslında damar yolundan ya da anjiyo yoluyla girip o pıhtının alınması ve hastanın yaşama dönmesidir. Ülke için hem maddi hem de manevi bir kayıp olan böyle bir hastalıkta bölgesel inme merkezlerin kurulması için Sağlık Bakanlığı çalışmalar yapıyor. İnme, nörolojinin primer hastalıklarından bir tanesidir ama anjiyo ile müdahalede de diğer branşlarımız mutlaka işin içine giriyor. Bunun içinde tabii ki nörolojinin kendi branşıyla bu girişimsel işlemler yapılabiliyor. Kardiyoloji, radyoloji branşları ve diğer birkaç branşta anjiyografik pıhtı alımı müdahalesini yapabiliyor. Bunun ciddi bir eğitimden geçtikten sonra yapılması gerekiyor. Bu konuda girişimsel kardiyoloji kursunda da bizim girişimsel nöroloji ekibi olarak 1 günlük kursumuz var. Daha iyi müdahale yapmak için daha sağlıklı bir müdahale yapmak için ve hastalara daha faydalı olabilmek için bu tür kursların artırılması gerekiyor. Çünkü inme gerçekten ciddi bir halk sağlığı sorunu ve bunun çözümü de organizasyonla oluyor” diye konuştu.