Prof. Dr. Alev Kara, Dünya Afiyet Örgütü’nün (DSÖ), corona virüsü semptomlarını göstermeyen hastalardan virüs bulaşmasının çok nadir olduğu yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Prof. Dr. Kara, asemptomatik hastaların corona virüsü başkalarına bulaştırdıklarını belirtti.

Normalde viral enfeksiyonların çoğunluğunun, öncelikle çocuklarda başladığına ve onları daha çok etkilediğine uyarı çeken Prof. Dr. Kara, “Çocuklar, bu virüsleri yetişkinlere oranla daha fazla bulaştırıyor. Corona virüsü ayrı bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Diğer virüslerden ayrı olarak büyüklerimiz hastalandıklarında bu virüsü daha fazla atıyorlar (bulaştırıyorlar).

Öteki enfeksiyonlarda genelde büyüklerimiz hastalanıyordu lakin virüsü daha az atıyorlardı. Çocuklar hastalanıyorlardı virüsü çok daha fazla atıyorlardı. Corona virüsünde, çocuklar daha eksik hastalanıyor, virüsü daha eksik atıyorlar. Büyükler daha basit hastalanıyor, daha ağır geçiriyorlar ve daha çok virüs atıyorlar.

Hastalığı geçiriyorsanız, semptomlarınız ağırsa ve yaşınız büyükse virüsü daha uzun zaman ve daha yüksek miktarlarda atıyorsunuz. Bu da şu kavrama geliyor, sizin bir başkasına bulaştırmanız daha kolay. Semptomunuz var ama çok fazla değil, semptomunuz var ve fazla fakat benzer yaşlardasınız. İkisi de benzer oranlarda atıyor” diye konuştu.

‘BULAŞTIRMIYORLAR ANLAMINA GELMİYOR’

Sıradan viral enfeksiyonlarda bulgu göstermeyenlerin, belirti gösterenlere oranla virüsü daha eksik oranda bulaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Kara, “Semptomu olmadan virüsü alan ve hiç belirti geliştirmeyen yani ayrıntılarıyla dıştan baktığımızda dinç görünen fakat virüsü taşıyan kişiler var. Normalde bizim viral enfeksiyonlarda bu kişiler virüsü belirti gösterenlere tarafından bir miktar az atıyorlar.

Semptom göstermeyen, herhangi bir bulgusu olmayan lakin virüsü taşıyanların rakamı yüzde 30’lara değin gelebiliyor. Bu kişiler virüsü atıyorlar fakat şunu gördük biz; attıkları virüs miktarı benzeri biraz düşük. Büyüklerimiz kadar hastalandıklarında virüs atmıyorlar gibi görünüyor. Bu da şu kavrama geliyor, birazcık daha az bulaştırıcı olabilir fakat ‘bulaştırmıyorlar’ anlamında yok.

Diyelim ancak büyükler iyileştikten sonradan 14 gün daha virüs atmaya devam ediyorlar. Bu kişiler ise ortalama 7 gün gibi arada bir 10 güne varan şekilde atıyorlarmış gibi. Bu atış da gitgide azalıyormuş gibi görünüyor. Bulaştırma rakamları sanki azıcık daha düşük, bulaştırma süreleri de yarı 7 gün civarında yani birazcık daha kısa gibi görünüyor” ifadesini kullandı.

‘TEORİK DE OLSA RİSKİN OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEBİLİRİZ’

İyot eksikliğinin corona virüsü riskini artırdığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Prof. Dr. Alev Kara, kanıtlanmış bir bilimsel egzersiz olmadığını söyledi. Prof. Dr. Kara, “İki şekilde değerlendirmek lüzumlu. Bir hastalığı daha kolay alabilirler, iki aldıklarında hastalığı daha ağır geçiriyor olabilirler. Buna yönelik belirli olan bir bilimsel verimiz yok elimizde.

Ama baktığımız vakit iyotun vücudumuzdaki faydalarını düşündüğümüz zaman teorik de olsa riskin olabileceğini düşünebiliriz fakat bunun gösterildiğini, kanıtlandığını söylemek bugün için mümkün yok. İyot eksikliğinin önüne geçmek için, mesela Türkiye’de tuzun iyotlanması, oysa bu koskocoman bir başarı sağlamış vaziyette” ifadesini kullandı.

KAN GRUBUYLA İLİŞKİSİ VAR MI?

Prof. Dr. Kara, kan grubuna göre corona virüsünün bulaşma oranı hakkında meydana çıkan çalışmalara ilişkin de şunları söyledi:

“Buna karşın iki büyük egzersiz çıktı. Bu çalışmalarda belirtilen kan gruplarının azıcık daha hastalığı basit aldığı ve ağır geçirebilecekleri yönünde bahis ortaya çıktı. Diğer alıştırma sadece corona virüsünün kolay alındığını gösterdi. Özellikle ‘A’ kan grubunun riskinin yüksek olduğunu, ‘0’ grubunun riskinin düşük olduğu veriler geldi.

Bu olabilir mi, baktığınız vakit şöyle ölçmek lazım, kan grubunu belirten yapılarda gerçekten hücrelerin yüzeyindeki tıpkı bu corona virüsünün vücuda girmesi için kullandığı, ‘kapı’ diyoruz, onun gibi lakin onunla fazla ilişkili yok, vücudun hücrelerinde ve belirtilen hücrelerinin üstünde bulunan yapılar.

Bunların gelişmesinde yaşadıkları süreçte virüsün hücre içine girdiğindeki süreci bir miktar yansıtıyor. O bakımdan ilişkili olabilme ihtimali var. Bu çalışmalarda eldeki verilere bakıldı. Kaç kişi hastalanıyor, o hastalananlar aralarında kan gruplarına bakılarak değerlendirildi. Bu araştırmalar kusur olabilecek çalışmalar lakin bugün için böylece bir veri sunuyorlar. Biraz daha detaylanması gerekli, bizim ‘A grubundaki kişiler hastalığı fazla daha basit alıyor ve daha ağır geçiriyor’ dememiz için.” DHA

İLGİLİ HABERProf. Dr. Mehmet Ceyhan cevapladı: Corona yazın biter mi? İLGİLİ HABERDSÖ'den corona açıklaması: Mevsim değişiminin etkisine dair bir bilgi yok!