Dünya genelinde 30’dan fazla ülkede görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına, Türkiye’de de İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğun olarak rastlanılıyor. Bu yıl kenelerin erken görülmesiyle KKKA olgu sayısı da gün geçtikçe artıyor. Konu ile ilgili açıklamalarda yer alan SCÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, kene vakalarına karşısında uyardı.

‘İNSANIN KENDİ DİRENCİ FAZLA ÖNEMLİDİR’

Corona virüsünde olduğu gibi KKKA hastalığının atlatılması için insanın direncinin fazla manâlı olduğunu bildiren Prof. Dr. Çetin, “Bu hastalıkların oluşmasında, gerisinde da bunların ölümcül seyredip seyretmemesi de bireysel direncinin önemli olduğunu biliyoruz. Yani kesin bir direncin olması vakaların nasıl seyredeceğinin bir göstergesi olabiliyor.

EN ÖNEMLİ ÖLDÜRME SEBEBİ KANAMALAR

KKKA hastalığının en önemli öldürme sebebi kanamalardır. Biz tedavinin temelinde kanamayı durdurucu birtakım tedaviler uyguluyoruz. Bunların başında da aslında virüsün fonksiyonunun bozulmuş olduğu trombosit dediğimiz kanda yer alan, kanamayı durdurucu hücrelerin taze bir şekilde diğer insanlardan gücenmek suretiyle verilmesi, ara sıra plazma verilmesi veya da tam kan verilmesi şeklinde takviye tedavisi biçiminde yapılmaktadır.

Onun haricinde de birtakım komplikasyonlar varsa, birtakım belirtilere yönelik de tedavilerini biz semptomatik olarak veriyoruz” dedi.

İLGİLİ HABERKırım Kongo Kanamalı Ateşi Bilim Kurulu toplandı... İşte belirtileri ve korunma yolları

ERKEN TANI VE TEDAVİ

KKKA tedavisinde erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Çetin, “Yan ama KKKA sürecinde diğer hastalıklar da hatta diğer enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi erken teşhis ve tedavi fazla önemli ve değerlidir. Ara Sıra kene ısırıyor, ahali bu keneleri koparıp atıyor ve bir hafta ya da üç dört gün sonra hasta olarak geliyorlar. Bunların çare edilme oranı diğerlerine göre daha düşük oluyor.

Tedavi edilebilir mi? Edilebilir. Ama bu insanların hayatını kaybetme riski, daha erken bulunup daha erken çare edilen insanlara kadar çok daha fazladır. Bunun için de biz insanlarımıza hep şunu söylüyoruz eğer bir kene ısırması varsa mutlaka kendileri bile çıkarmış olsalar hastaneye gidip ‘beni kene ısırdı’ diye birtakım tahlilleri yaptırması, hastanelerimiz göre bu insanlarımızın peşine düşüp takip edilmesi çok önemlidir.

KKKA tedavisinde de tıpatıp koronavirüs de olduğu gibi erken tanı ve çare çok önemlidir. Bu konuda da bilhassa insanlarımızı bir lahza önce hastanelerimize başvurmaları konusunda uyarıyoruz” diye konuştu.

‘KKKA OLUP İYİLEŞEN KİMSE HER TARAFTA BU HASTALIĞA YAKALANMADI’

Daha önce KKKA hastalığını atlatıp, sağlına kavuşan birinin yeniden bu hastalığa yakalanma riski hakkında da data veren Prof. Dr. Çetin, “Şu ana kadar böyle herhangi bir vakamız olmadı. KKKA’ya yakalanıp çare olan ve iyileşen hiçbir hastamız da daha sonra bu tür bir her tarafta hasta olmadı.

Biliyorsunuz bu nesil hastalıklarda antikor geliştirmek suretiyle o virüse karşısında ceset dayanıklı ülkü gelebiliyor. Burada da öyle olduğunu biliyoruz. Vücutta antikor gelişiyor ve iyileşenlerin genelde yeniden hasta olmamasını beklemiyoruz” dedi. DHA

İLGİLİ HABERKene can almaya devam ediyor... Sivas'ta 7. ölüm