Fazla bulaşıcı ve ölümcül olabilen COVID-19 hastalığına sebep olan SARS-CoV-2 patojeninin öksürürken ya da hapşırırken ortaya çıkan mukus damlacıkları ile yayıldığı zaten biliniyordu. Ama yeni kanıtlar, virüsün gözden gelen sıvılarla da bulaşabileceğini ve yayılabileceğini gösteriyor. İtalya'daki doktorlar tarafından sunulan ve Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan bir vaka çalışması, hastanın "iyileşmesinin" peşinde bile gözlerindeki salgıların virüs içerdiğini söylüyor.

Bahsi geçen hasta, Wuhan'dan İtalya'ya gezi etmiş olan 65 yaşındaki bir kadındı. Kuru öksürük, boğaz ağrısı, nezle, ve göz nezlesi dahil almak üzere semptomların görülmesinden bir gün sonradan hastaneye yatırılmıştı. Göz nezlesi, gözlerin ağrılı ve kaşıntılı olmasına ve gözlerin, kirpikleri "yapıştırabilen" bir salgı salgılamasına neden olan bir göz enfeksiyonu olarak tanımlanabilir.

Hastanın devamlı göz nezlesi durumu sebebiyle araştırmacılar, gözlerinden gelen sıvıyı Koronavirüs için deneme ettiler ve alınan örnekler SARS-CoV-2 viral RNA'sı için artı sonuç verdi. Bu viral RNA, enfeksiyonun yirminci gününe kadar göz sıvısında varlığını korudu ve bu da burun örneğinin olumsuz dönmesinden beş gün sonra virüsün halen gözlerde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları, göz sıvılarında viral RNA'nın bulunmasının, enfekte olan hastaların iyileştikten sonra da göz sıvıları ile hastalığı yaymaya devam edebilecekleri anlamına geldiği sonucuna ulaşmış durumda. Bu belirti, COVID-19 hastaları ile yakın temasta çalışmak zorunda olan klinik çalışanlar için yerinde bireysel koruma donanımının varlığına dair olan ihtiyacın altını bir kere daha çiziyor. Bu yeni belirti ile beraber bu korumaların göz doktorları için de genişletilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Hem bilim insanları, bu bulguların yüze dokunmamanın ne kadar manâlı olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtiyor. Bu önlemin buruna ve ağza dokunmamanın yanı sıra gözlere de dokunmamayı içermesi gerekiyor.