Sonbahar ve kış aylarının yağışsız geçmesi nedeniyle İstanbul barajlarındaki doluluk oranı bugün son yılların en düşük seviyesine yüzde 19.91'e kadar indi. Önümüzdeki günlerde hiç yağış gerçekleşmezse barajlardaki su İstanbul'a sadece 66 gün yetecek...
Fotoğraflar: Twitter / @rasimaslanİstanbul'a içme suyu sağlayan barajlardaki su seviyesi son yılların en düşük seviyesinde seyrediyor. Bu baraj ve göletler azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken şu anda yüzde 80,09 oranında boş durumda.
İSKİ verilerine göre bugünkü durum
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentin içme suyu kaynaklarının doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 19.91 olarak ölçüldü.
2020 yılının aynı döneminde barajlardaki su oranı yüzde 38.78 olarak gerçekleşmişti.
Barajların ayrı ayrı doluluk oranları
Su miktarı Ömerli'de yüzde 16,87, Pabuçdere'de yüzde 4,30, Sazlıdere'de yüzde 5,33, Büyükçekmece'de yüzde 17,72, Alibey'de yüzde 29,91, Terkos'ta yüzde 21,15, Kazandere'de yüzde 6,80, Elmalı'da yüzde 23,23, Darlık'ta yüzde 46,72 ve Istrancalar'da yüzde 23,04 olarak kaydedildi.
Bir Twitter kullanıcısı yaşanan kuraklığı böyle belgeledi
1. Fotoğrafı nisan 2. Fotoğrafı da kasım sonu çekmiştim, suyumuz bitiyor. Yer: Ömerli barajı, İstanbul. pic.twitter.com/NXzUWcUH75— rasim (@rasimaslan) 2 Ocak 2021
Barajlarda şu anda 173 milyon metreküp su bulunurken kentte günlük ortalama 2,6 milyon metreküp su tüketiliyor
2 Ocak 2021 tarihinde İstanbul'a verilen su miktarı: 2 milyon 630 bin metreküp3 Ocak 2021 tarihi itibariyle içme suyu kaynaklarımızın doluluk oranı: %19,91 pic.twitter.com/dPHXfDTZX2— İSKİ Genel Müdürlüğü (@iskignmudurlugu) 3 Ocak 2021
Önümüzdeki dönemin yağışsız geçmesi durumunda İstanbul'un yaklaşık 66 günlük suyunun kaldığı görülüyor.
Kuraklık sadece İstanbul'u tehdit etmiyor. Tekirdağ Şarköy'de gölet suları altında kaldığı için görülemeyen tarihi köprü, sular çekilince ortaya çıktı.
"Suçlusu sadece iklim değişikliği değil, nüfus artışı ve aşırı talep"
Online olarak yapılan "Kuraklık ve Su Yönetimi" panelinde konuşan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, su sıkıntısı ve kuraklık konusunda sadece iklim değişikliğinin suçlanmasının doğru olmadığı belirterek; nüfus artışı ve aşırı talebe dikkat çekti.