Tarihin en büyük nükleer faciasına sahne olan Çernobil'deki 4. reaktörün kontrol odası turizme açıldı.
"Kara turizm" olarak anılan seyahatlere artan küresel ilginin bir sonucu olarak, Çernobil Nükleer Santrali'nin ziyaretçi sayısında son dönemde büyük bir artış yaşandı.
Bu ilgi popüler HBO dizisi Chernobyl ile birlikte katlanarak arttı.
Bu yıl Çernobil'i 85 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği aktarılıyor.
Tesisin merkez üssü dışındaki bazı noktaları, 2011'den bu yana ziyarete açık bulunuyordu.
Ziyaretçiler terk edilmiş Pripyat kentinin yıkık binalarını ve dönme dolabını görebiliyordu.
Son olarak, 26 Nisan 1986'da mühendislerin faciaya neden olan güvenlik testini gerçekleştirdikleri kontrol odası ziyarete açıldı.
CNN, gelişmeyi tur şirketlerinin doğruladığını belirtti ve korkusuz gezginlerin dünyanın en büyük nükleer faciasının yaşandığı kontrol odasına girebildiğini aktardı.
TRT Haber'in aktardığı bilgiye göre ziyaretçiler kontrol odasında sadece birkaç dakika kalabiliyor.Çünkü oda, doğal ortamdan 40 bin kat daha fazla radyasyon içeriyor.
21 yeni turist güzergahının tanıtımının bir parçası olarak, 33 yıl sonra kapıları açılan odanın ilk ziyaretçileri gazeteciler oldu.
Açılıştan önce basına yansıyan fotoğraflarda, ekran ve kumanda düğmelerinin bulunduğu panellerin hâlâ durduğu görülüyor.
Independent Türkçe'nin aktardığı bilgiye göre tesisin içinde halen 200 ton radyoaktif yakıt bulunduğu tahmin ediliyor.
Ünlü Reaktör 4'teki yüksek radyoaktif alana girmeye cesareti olan gezginlere koruyucu kıyafetler, kask ve maskeler veriliyor.
Konuya ilişkin “Çernobil, Ukrayna markasının olumsuz bir parçasıydı. Bunu değiştirmenin vakti geldi" diyen Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy şöyle devam etmişti: "Turistler için yeşil bir koridor yaratacağız. Çernobil bu dünyada insan yapımı büyük bir felaketten sonra doğanın yeniden doğduğu eşsiz bir yer. Burayı tüm dünyaya göstermeliyiz. Bilim insanlarına, ekolojistlere, tarihçilere ve turistlere..."Ancak bazı görüşlere göre tesisin turizme açılması çok tehlikeli. Çünkü ziyaretçilerin radyasyonun hem kurbanı, hem de kaynağı haline gelmesi riski bulunuyor.
