Salda Gölü’nde yapımı süren 'Millet Bahçesi' projesi nedeniyle dünyaca ünlü gölün çevresi şantiye alanına dönüşmüş durumda.
Fotoğraflar: TwitterSalda Gölü'ne yapılması planlanan 'Millet Bahçesi' projesi, bölgeden paylaşılan fotoğraflarla birlikte yeniden gündem oldu.
Salda Gölü Koruma Derneği, iş makinelerinin bulunduğu fotoğraflar paylaşarak projenin iptal edilmesi çağrısını yineledi.
Devlet müteahhit el ele! Davası sürmekte olan Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi hızla bitirilmeye çalışılıyor. Salda Gölü, halk plajında devletin kepçesi, kamyonu, greyderi ile çalışmalara hız verilmiş durumda.#SaldaDünyaMirasıdır Millet Bahçesi Projesi İptal Edilsin! pic.twitter.com/vPahu1vQSH— Salda Gölü Koruma Derneği (@SaldaDernek) 19 Mayıs 2021
Görüntüler sosyal medyada tepkilere neden oldu
Çevre programcısı Güven İslamoğlu ise Salda'nın eski görüntüleriyle birlikte bu paylaşımı yaptı
Bakan "Kıraathane, mescit, soyunma-giyinme alanları ve kafeler yapılacak" demişti
Bakan "Kıraathane, mescit, soyunma-giyinme alanları ve kafeler yapılacak" demişti Bakan "Kıraathane, mescit, soyunma-giyinme alanları ve kafeler yapılacak" demiştiGeçtiğimiz gün Salda Gölü’ndeki çalışmaları inceleyerek kameraların karşısına geçen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Salda'ya ziyarete gelen vatandaşların çeşitli ihtiyaçları olduğunu belirterek, “O ihtiyaçları maalesef burada derme çatma, kaçak konteynerlerde, çadırlarda istenilmeyen baraka yapılarda karşılıyorlardı. Hemen bu arazilerde bulunan kaçak yapıların tespitlerini yaptık, yıkımlarını gerçekleştirdik. Yeni yapacağımız yapıları da Millet Bahçesi anlayışı içerisinde, içinde kıraathanesi, mescidi, soyunma, giyinme alanları, kafeleri, vatandaşlar geldiğinde teras alanlarda bu doğal güzelliği izleyebileceği üniteleri yapıyoruz” dedi.
"2019 Salda için bir milat oldu"
Salda Gölü'nün 2 yıl önce kötü ve hoyratça kullanıldığını söyleyen Kurum, "2019 yılı Salda için bir milat oldu. Salda Gölü için çevreci, ekolojik ve doğa koruma eksenli örnek bir projeyi çok kısa sürede hazırladık. Salda Gölü projemizde hemen hemen son noktaya geldik" dedi. Kurum, " Gölün hemen kıyısına kadar arabalarla giriliyordu. Yanında kamp kuruluyordu. Ve gelen ziyaretçiler ciddi bir kirliliğe sebep olmaktaydı. Hem bu kirliliği önlemek hem de gölün doğal yapısını muhafaza etmek için ilk önce araçların gölün kıyısına kadar girmesini engelledik" ifadelerini kullandı.Çalışmaları sürdürdükleri süreç içerisinde Emine Erdoğan ile Salda'ya ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bakan Kurum, "Gölün hemen kıyısına kadar arabalarla giriliyordu. Yanında kamp kuruluyordu. Ve gelen ziyaretçiler ciddi bir kirliliğe sebep olmaktaydı. Hem bu kirliliği önlemek hem de gölün doğal yapısını muhafaza etmek için ilk önce araçların gölün kıyısına kadar girmesini engelledik. Göle girilen alanı, 3 bin 350 metre ahşap dubalarla araç girişine kapattık. Artık vatandaşlarımız, yürüttüğümüz projeyle doğal sit alanının 2 kilometre uzaklığında araçlarını bırakıyor ve bu alana o şekilde girebiliyor" diye konuştu.
"Bir çivi dahi çakmadık"
Göl çevresinde derme çatma, gelişi güzel kondurulmuş yapılar olduğunu aktaran Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, şöyle devam etti:"Bütün bu yapıları kaldırdık. Yerine vatandaşlarımızın, günübirlik ziyaretlerinde ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, toprağa zarar vermeyecek şekilde düzenli alanlar tasarladık. Büfe, bölge halkımıza ekonomik katkı sağlayacak ve yöresel ürünlerini satabilecekleri birimler, duş ve soyunma üniteleri, sağlık birimi ve mescit gibi yapıları, çocuk oyun alanını; gölün 500 metre ötesinde, temelsiz, sökülür takılır, doğa ile uyumlu ahşap malzeme kullanarak yaptık. Alanda konaklama olmayacak. Yine, vatandaşımız için Salda Gölü'nün güzelliğini uzaktan gözlemleyebilecekleri seyir terasları da kuruyoruz. Daha önce taahhüt ettiğimiz gibi bu alanda bir çivi dahi çakmadık. Herhangi bir beton yapı kondurmadık. Çalışmalarımızın yüzde 90'ını tamamladık. İnşallah 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü, doğa dostlarıyla, gönüllülerimizle, minik çevre müfettişlerimizle ve sizlerle birlikte Salda Gölü'nde kutlayacağız. Salda Gölü ve çevresini ÖÇK bölgesi ilan ederek korunan alan büyüklüğünü 44 bin kilometrekareden 295 bin kilometrekareye çıkardık. Yani 8 kat artırdık. Bu alanda doğal yapının bozulmasına ve kirletilmesine 'dur' dedik."