Oyuncu Angelina Jolie, yazar Elif Şafak'la TIME dergisi için bir söyleşi yaptı. Elif Şafak'la geçen yıl mülteci meselesi üzerine çalışırken tanıştıklarını ve görüşmeye başladıklarını anlatan Jolie, "Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı savaşan kadın ve erkekleri, bu durumun küresel kadın hakları durumuyla ilgili neyi gösterdiğini konuştuk" dedi.
T24'ün aktardığına göre Elif Şafak, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararıyla ilgili "Büyük bir geri adım. Kadınlar, çocuklar, LGBT+ üzerinde korkunç sonuçları olacak" dedi. Şafak, Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu sözleşmeden çıkmasının "kalbini kırdığını" söyledi ve ekledi: "Kadınların en çok korumaya ihtiyacı olduğu dönemde hükûmet bunun tam tersini yapıyor" Angelina Jolie'nin "Bu karar kendi evinde şiddetle karşılaşan genç kadınlara nasıl bir mesaj yolluyor?" sorusuna yanıt veren Şafak şunları söyledi:
Sözleşmeden çekilmek iki mesaj veriyor. Bir, kadınlara hayatlarının önemli olmadığını söylüyorsunuz. İki, saldırganlara suçlarının meşrulaştırılacağını söylüyorsunuz. Şiddet yanlılarını cesaretlendiriyor.
"Sessizlik duvarlarını yıkmamız gerekiyor"
Jolie, "Kadın haklarındaki gerilemeler, bundan sorumlu olanlar tarafından genellikle aile değerlerinin savunulması olarak meşrulaştırılıyor. Sanki şiddetin kapalı kapılar ardında kalması daha iyiymiş gibi" diyerek Şafak'ın bu konuda düşüncelerini sordu. Şafak, "Eğer birinin canı yanıyorsa, istismar yaşıyorsa bu özel bir durum değildir. Dört duvar arasında kalamaz. Bu sessizlik duvarlarını yıkmamız gerekiyor. Pek çok ülkede tecavüzcülere, mağdurla evlenmeleri durumunda cezasını düşüren inanılmaz sorunlu uygulamalar var" yanıtını verdi. Jolie'nin "Dünyada kadınları savunmak için mücadele eden çok sayıda iyi erkek var. Mültecilerle çalışmalarımda diğerlerini korumak için her şeyini riske atan erkeklerle tanışıyorum. Bu güzel gücü nasıl teşvik edebiliriz?" sorusuna yanıt veren Şafak şunları söyledi:
Patriarka kadınları mutsuz ediyor ama aynı zamanda erkekleri de mutsuz ediyor. Erkekler eşitsizlik ve ayrımcılık üzerine kurulu bir toplumda mutlu olamazlar. Bu diyaloğa erkekler de dahil olmalı.
