Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 17-25 Aralık soruşturmaları ile ilgili, "Benim dosyamda ne varsa, hepsi doğrudur. Benim dosyamda ne varsa, hem tapeler doğrudur, hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Onlarınkiler yanlış olabilir, benimkiler doğru" dedi.
Eski bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar, Zafer ÇağlayanEski Bakan Bayraktar, birkaç gün önce Twitter'da "Açıkgözler, tatlı su kurnazları, tüfekçiler, çöp çatanlar ve çalışmadan edinenler bitiriyor bizi..." ifadelerini içeren bir paylaşım yaptı.
Bu ifadelerin AKP'ye yönelik bir eleştiri ve 'ayar' olduğuna yönelik yorumlar yapıldı.
Tavassutla iş yapmanın birçok mahsurları var... Referanslara ve de verilere bakılmalı.Nasıl iş yapabilirim, nasıl faydalı olurum diye mücadele edenler varken;Açıkgözler, tatlı su kurnazları, tüfekçiler ,çöp çatanlar ve çalışmadan edinenler bitiriyor bizi...— Erdoğan BAYRAKTAR (@erdgnbayraktr) 27 Ağustos 2021
Gazeteci Altan Sancar ise bu tweeti sonrası Bayraktar ile bir görüşme yaptığını duyurdu.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile görüştük. Sık sık kırgın olduğunu dile getirdi. "Liyakat, emniyet ve ehliyet kalmadı" dedi. Kendisi, tapelerin kendisine ait olduğunu ve doğru olduğunu söyledi. Kendisine haksızlık yapıldığı görüşünde. https://t.co/ChMVwCrKdM— Altan Sancar (@altansancarr) 29 Ağustos 2021
"Şebeklik devri başladı"
Diken'de yer alan habere göre söz konusu tweetin AKP'ye yönelik bir eleştiri olup olmadığına ilişkin olarak Bayraktar, "Ben şu an aktif siyaset yapmıyorum, partiye gidip gelmiyorum ve organik bir ilişkim bulunmuyor. Fakat ben, AK Parti’nin içindeyim, üyesiyim. Ben bu partinin ilçe teşkilatlarında bulundum, vekillik de yaptım. Partiyi ahara karşı, yani kamuoyunun önünde eleştirmem. Ama şu var… Yağcılar… Hatta yağcılık devri de bitti, yağcılık geçmiyor. Şebeklik devri başladı. Onlar makama ve mevkiye geliyorlar. Benim yaşım geçti zaten, bu saatten sonra görev istemem ve bana görev verilmesi de yanlış olur. Ancak, bir toplumun kalkınması ve gelişmesi için, hep liyakat, ehliyet ve emniyet diyoruz. Şu anda bakıyoruz, berberden kasap, kasaptan terzi, terziden kuyumcu, tüccardan ormancı var. Böyle bir durumla karşı karşıyayız ve bu durum herkesi üzüyor. Bunun siyaset ve hükümetle alakası yok, devlet bizim devletimiz. Devlet de fiziksel bir nesne değildir, ilahi bir mevhumdur. Devlete herkesin sahip çıkması lazım. Şu andaki durumun iyi olmadığı açık. Bunu sen de görüyorsun ben de görüyorum" ifadelerini kullandı.
Burada kastınız ne? Bir isim mi yoksa bir grup mu?
"Bu durumun düzelmesini istiyorum. Bütün dünyadan da var, ama bizim memlekette daha fazla 'Ben nasıl, ne olurum?' düşüncesi var. Onlar da bir şekilde bir şey oluyorlar. Hedef koyuyorlar, 'Ben genel müdür, bakan ya da şu olmak istiyorum' diyorlar ve oluyorlar. Ancak, 'Ben memlekete nasıl başarılı olabilirim' diye düşünenler kulis tarafını beceremiyorlar. Örneğin, ben 1973’ten beri inşaat işindeyim. Devlet işi de yaptım biraz, ama ağırlıklı olarak yap sat işindeyim. Ben inşaatı iyi yaparım, arazi uzmanıyım, ama satmayı beceremem. Arsa ya da daire satamam. Ama şimdi millet gözüne kestiriyor, uyduruktan kendini yetiştirmemiş biri gidiyor ve bir makamı işgal ediyor. Devleti tıkıyor. Yazıktır!Devletin düzelmesi için hakikaten, Allah’tan korkan, vatanını ve milletini seven, üretim yapan, katma değeri yüksek mal üreten insanların bir yerlere gelmesi lazım. Benim şimdi tuzum kuru. Özel sektördeyim. Beni şimdi attılar. Reis, sayın cumhurbaşkanım beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı. Aslında ben Zarrab’ı tanımam. Benim dosyamda hırsızlık yok, görevi kötüye kullanma var. FETÖ bana, hırsız, yolsuz ya da rüşvetçi diyememiş. Beni de aynı çuvala koyunca liderim, dört tane bakan ile beni de hırsız diye tasvir ediyorsun. Yüzde 60, yüzde 40 ya da 50 öyle tasvir ediyor. Hâlbuki yakından tanıyanlar beni ayırabiliyor. Ben kendimi ayırmak istedim orada, ama gücüm yetmedi. Benim gücüm yetmez, döverler beni öldürürler beni bilmem ne yaparlar. O kadar gücüm yok benim.Ayrılmak için bir mücadele verdim, Zarrab’ı tanımam etmem. Bende bir para yakalanmadı, öyle bir şey yok. Benim dosyamda ne varsa, hepsi doğrudur. Benim dosyamda ne varsa, hem tapeler doğrudur, hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Onlarınkiler yanlış olabilir, benimkiler doğru.
Kırgınlığınız var mı peki?
Var tabii, olmaz olur mu! Kırgınlığım var tabii!