Gezi Protestolarında Gözaltında Çıplak Arama Davası Başladı: Sanık Polis Hakkında Yakalama Kararı

İddiaları reddetti Dönemin nezaret amiri sanık Levent Mustafaoğlu, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken Mücella Yapıcı ve kızı Cansu Yapıcı, avukatlarıyla beraber salonda hazır bulundu.  Duruşmada savunma yapan Levent Mustafaoğlu, “İddiaları kesinlikle kabul etmiyor.

Gezi Protestolarında Gözaltında Çıplak Arama Davası Başladı: Sanık Polis Hakkında Yakalama Kararı
s-ac5b685d47b0d776c445731b864466cbbf5a39

İddiaları reddetti

Dönemin nezaret amiri sanık Levent Mustafaoğlu, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken Mücella Yapıcı ve kızı Cansu Yapıcı, avukatlarıyla beraber salonda hazır bulundu.  Duruşmada savunma yapan Levent Mustafaoğlu, “İddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. İlaçlar için gözaltılar hastaneye götürülür. İlacın ne sıklıkla verileceğine doktor karar veriyor. Bu şekilde belirleniyor” dedi.

'Tacizler gözaltı arabasında başladı'

Mücella Yapıcı, mahkemedeki beyanında, yaşadıklarını “Tacizler gözaltı arabasında başladı. Genç kadın arkadaşlarımıza çok ağır şeyler yapıldı. Bana, yaşım itibariyle ‘Bir gözün toprağa bakıyor. Ne işin var burada? Git evde namazını kıl’ dendi. Hastaneye gittik. O an ağır bir mide kanaması geçiriyordum. Sonrasında Vatan Emniyet’e götürüldük. Emniyette her şeyimiz alındı. Evlerimiz arandı. Hiçbir şey bulunamadı. Aşağı götürdüler bizi, kızımla beni bir hücreye koydular. Erkek arkadaşlar, 10-12 kişilik gruplar halinde 2 kişilik hücrelere konuldu. Hücreler çok havasızdı” diye anlattı.Çıplak arama anını anlatan Yapıcı, “Yaşım dolayısıyla göğüslerim sarkık. Ellerimle göğüslerimi kaldırttılar. 'Çömel' dediler, 'Öksür' dediler. Bu işkencedir” dedi.İlaç kullandığını belirten Yapıcı, “İlaçlarım, almam gereken saatte verilmedi. Günde bir kez içeceğim ilaçlar akşam verildi” diye konuştu. Yapıcı, şikayetçi olup olmadığını soran hâkime, “Şikayetçiyim, bu sistemden şikayetçiyim” cevabını verdi.Cansu Yapıcı da '8 senedir bunları anlatmak zorunda olmak... Anlatmanın değerli olduğunu biliyorum. Annemin anlattığı gibi 8 Kasım’da konsoloslukta 'Çember içine alın' talimatıyla bizi çembere aldılar. Resmi olarak açık bir parka giderken gözaltına alındık. Alındığımızda 'Size neler neler edeceğiz, siz daha neler göreceksiniz' gibi söylemlerde bulundular” diye konuştu.

Sağlık kontrolü sürecini aktaran Cansu Yapıcı, şunları söyledi:

Gözaltı aracından sonra, doktor sürecinde, benim senelerdir kadın hastalığıyla ilgili bir hastalığım vardı. Ben gözaltına alındığımda kanamam vardı. Gözaltı sürecinde söyledim, yıllardır sıkıntı çektiğim bir hastalığım olduğunu söyledim, 'En azından ped olsun' dedim. Orada bana, 'Bizimle ilgisi yok bunun, darp var mı, yok mu' dendi.Nezarethaneye indirildik. Annemle en baştaki hücredeydik. Tüm erkek arkadaşlarımız 10'ar, 15'er şekilde 2 kişilik koğuşlara alınıyordu. Ben ilk koğuştaydım. Kadın görevli yoktu. 2-3 günden sonra kadın görevli geldi. İnce arama için götürüldük. 'Soyun' dendi. Ben 'Neden soyunuyorum' dedim. ‘Bu işler böyle’ dediler. Bana 'Utanma' denildi. Tişörtüm çıkartıldı. 'Avukatlarınızın haberi var, bu normal prosedür' dendi. İç çamaşırlarım çıkarıldı. Bu sürecin hepsinde, neden bunun yapıldığını sordum.”

'Biz, 8 senedir bununla yaşıyoruz'

Tuvalette kamera olduğunu belirten Yapıcı, “Temmuz sıcağıydı, havalandırmalar çalışmıyordu, kadın görevli yoktu. Tuvalet için 4 saat bekledik. Ben, 2,5 buçuk ay hastalığımın tekrar nüksetmesiyle uğraştım. Tuvalette kamera olduğunu fark ettik. Ondan sonra o tuvaletlere girmek de büyük sıkıntı oldu. Kadınlar tuvaletine götürülmüyorduk. 'En azından kadın görevliler götürsün' talebimiz vardı. Biz, 8 senedir bununla yaşıyoruz. Şikayetçiyim. Sadece polislerle ilgili bir sorun değil. Bu sistemin çözülmesi gerekiyor. Annemle birlikte olduğum için hangi ilaçları hangi saatte alması gerektiğini biliyordum. Saat başı alması gereken ilaçları vardı. Bunları söylediğimizde ‘Biz sizin uşağınız mıyız’ dendi. Saat başı verilmesi gereken ilaçlar, bir sabah bir de akşam, öbek öbek verildi. Şikayetçiyim” dedi.

Mahkeme, Sanık Songül Ekin hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı 10 Şubat 2022 tarihine erteledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER