İstanbul iş dünyasının en büyük temsilcilerinden İTO'nun Başkanı Avdagiç, kovid-19 salgınında gerçek sektörün son durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. "Tanıdık bir bilinmeyenle karşısında karşıyayız" diyen Avdagiç, "Açıklanan verilerden memnuniyetle peşine düşüp takip ettiğimiz üzere, virüsle mücadelede başarılı olan birincil halkada yer alırsak, yeni kurulacak dünyada da ön sırada olabiliriz. Kurulacak yeni dünya düzeninde Türkiye'nin alacağı siparişlere pek hızla yanıt verebiliriz. Pandemi jeopolitiğinde Türkiye, kazanabilir. kovid'i geride bırakınca 'nerede kalmıştık' demeyeceğiz. Kovid'le birlikte ortaya çıkacak yeni normalde, ekonomik kazanımlarımızı yükseltmeyi başarabiliriz." dedi.
"100 masası olan lokanta, önce şayet 20 masasını açacak"
Avdagiç, Türkiye'de bir taraftan kovid-19'un reel sektördeki etkilerinin azaltılması için incelemeler yürütüldüğünü, bir taraftan da şirketlerin hesaplı faaliyetlerini artırıcı neler gerçekleştirmek gerektiğine odaklanıldığını kaydetti.
"Nasıl bir toparlanma bizi bekliyor" diye soran Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: "Ekonomilerin derece derece şekilde açılmasıyla arzı güçlendirecek bir süreç başlayacak. İmalatta ötelenen üretim devreye girecek. Miktar zincirleri çalışmaya başlayacak. Talebin yerine gelmesi ise azıcık vakit alacak. Fakat bu süreçten diri çıkacağımıza hiç şüphemiz yok. yavaş yavaş cümbür cemaat hayata geri dönmeye hazırlanıyor. 100 masası olan restoran, önce ola ki 20 masasını açacak. Böylece bir şekilde hayata dönüşü başlatacağız."
"E-ticaret ‘bir rönesans' tecrübe edecek"
Avdagiç, Türkiye'nin dünyada yeni normale derece derece geçişte avantajlara sahip olduğuna dikkati çekti.
Avdagiç, "Türkiye'nin tıbbi araç gereç ve hatta tıbbi aygıt üretimindeki başarısını dünya basını yazıyor. Bu, kibir verici. Oluşan bu çok olumlu imajı, fırsata döndürmek de elimizde. E-ticaret ‘bir rönesans' deneyim ederken, Türkiye de bu ekonomik paradigma değişikliğinde kendine ayrıcalıklı bir yer bulacaktır." dedi.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye'de yoğun bakım ünitelerinin şu lahza için tatmin edici sayıda olmasının, solunum cihazı üretiminde yakalanan başarının, afiyet güvencesi sisteminin ve Avrupa'da görülmeyen nitelikteki afiyet merkezlerinin, Türkiye'nin kısa dönemde manâlı avantajları olduğunu vurguladı.
Avdagiç, "Tıbbi imal kapasitemizin sağladığı küresel PR, Türkiye'nin gücüne ayna tuttu." dedi.
Türkiye'nin ürün çeşitliliğiyle de dikkat çektiğini bildiren Şekib Avdagiç, "Ekonomistlerin değerlendirmelerine tarafından Çin'in rahat oyun kurmasının engellenme ihtimali, şüphesiz Türkiye için olumlu bir etmen. Türkiye, bu süreçte Çin'den ayrılacak bir takım imalat alanlarında, ‘stratejik bir yatırım durağı' olma fırsatını değerlendirmelidir." ifadesini kullandı.
"Yeni normale çok güvenmemeliyiz"
Avdagiç, dünyada hiçbir ülkenin bir tek karantina ile bu süreci atlatamayacağını savunarak, salgın sonrası ortaya çıkacak fırsatlara da bir taraftan yoğunlaştırmak gerektiğini kaydetti.
Şekib Avdagiç, "Yeni normale fazla güvenmemeliyiz. Aşı bulunana ve toplumlara ulaşana değin işlem, düşük bir seviyede de olsa devam edecek. Türkiye, değişen iş yapış modellerine sağlayacağı uyumla bu süreçten başarıyla çıkmalıdır." dedi.
Avdagiç, kovid-19 sonrası kapitalizmde yeni bir forma geçileceğini belirterek, "Yeni kapitalizm sosyal devlet görünümlü ve bu değişimde düzenleyici kurumları daha fazla devreye girmiş şekilde görüyoruz. Dünya, esnek imal sistemlerinin olmazsa olmazı olan ve stoksuz üretimi açıklayan ‘just in time' (bütün zamanında) felsefesinden, ‘just in case' (her ihtimale aleyhinde) üretime, yani bir tedarik stok tutmayı taşıyan bir modele geçiyor. Bundan sonra firmaların daha sağduyulu olacağını düşünüyorum. Hepimiz böyle bir döneme hazırlanmalıyız." dedi.
