4 Ocak 2018 tarihinde Konya'da, 17 yaşında lise öğrencisini 14 farklı yerinden bıçaklayan İ.T., olayın ardından polisi arayarak 'Ben birini bıçakladım. Acele etmenize gerek yok. Can çekişiyor, ölecek' dedi. Saldırgan, yapılan sorgusunda 'Babam bana 'senden bir şey olmaz' diyordu. Ben de kendimi ispatlamak için böyle bir şey yaptım" dedi.
İ.T., mahkeme heyetince 'mevcut delil durumu' ve 'delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması' sebepleriyle tahliye edildi.
Zorla bodrum kata kilitleyip, bıçakladı
4 Ocak 2018 tarihinde Konya'da meydana gelen olayda, 17 yaşındaki M.Ö., lise arkadaşının da yer aldığı futbol maçını seyretmek için mahalle stadına gitti. M.Ö., tribünde maç izlediği sırada arkadaşlarıyla sohbet eden İ.T. ile tanıştı. Sohbet sırasında arkadaşını arayacağını söyleyen İ.T.,M.Ö.'den telefonunu istedi. Kontörünün olmadığını söyleyerek telefonunu vermek istemeyen M.Ö'den zorla alan İ.T., telefonu geri vermeyince aralarında tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından 'Bize gidelim seni annemle tanıştıracağım' diyen İ.T., M.Ö ile birlikte evlerinin önüne gitti. Ardından bodrum kata inerek sigara içmeyi teklif eden İ.T., teklifi yine kabul edilmeyince M.Ö'yü zorla bodrum kata götürdü. Kapıyı kilitleyen İ.T., M.Ö'nün tişörtünü çok beğendiğini söyleyerek arkasını dönmesini istedi. M.Ö'nün arkasını dönmesini fırsat bilen saldırgan, M.Ö.'yü defalarca bıçakladı.
"Zaten can çekişiyor, ölecek''
DHA'nın aktardığına göre, M.Ö.'yü vücudunun farklı yerlerinden defalarca bıçaklayan İ.T., kanlar içinde yere yığılan ve yardım çığlığı M.Ö.'nün kucağın oturarak sigara içmeye başladı. Bıçaklamaya devam eden saldırgan, ''Bana, 'Onu yapamazsın, bunu yapamazsın' dediler, bak adam öldürüyorum. Boşuna bağırma, öleceksin'' dedi.Olayın ardından polisi arayan İ.T., ''Ben birisini bıçakladım, gelin. Ambulansa gerek yok. Zaten can çekişiyor, ölecek'' diyerek ihbarda bulundu. İ.T.'nin telefonu M.Ö.'ye vermesiyle durumu görevlilere aktaran M.Ö., çok kan kaybettiğini söyleyerek adresi verdi. Görevlilerin olay yerine gelmesiyle hastaneye kaldırılan M.Ö., 1 ay hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi.
"Babama kendimi ispatlamak için yaptım"
Olayın ardından tutuklanan İ.T., savcılıkta verdiği ifadede "M.Ö.'yü daha önceden tanımıyorum. Olay günü eve giderken yolda yanıma geldi. Benden sigara istedi. Ben de 'Yok' dedim. Sonra küfür edince onu dövdüm. Daha sonra da onu sürükleyerek oturduğum apartmanın bodrumuna götürdüm. Onu bodruma kilitledim. Evden aldığım ekmek bıçağıyla defalarca çeşitli yerlerinden bıçakladım. Ne kadar vurdum, nerelerine vurdum hatırlamıyorum. Daha sonra polisi aradım" dedi.Hazırlanan iddianamenin ardından 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dava açılan İ.T. hakkında 'Çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs, hürriyetten yoksun kılma, tehdit ve hırsızlık' suçlarından 17 yıla varan hapis cezası istendi.
5.ci Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın 7.ci duruşması sürerken duruşmaya avukatlarıyla katılan İ.T. hakkında hazırlanan Adli Tıp raporuna itiraz edildi.
İ.T.'nin avukatı ise hazırlanan rapor hakkında, ''Adli Tıp Kurumu'nun raporunu kabul etmiyoruz. İ.T.'nin görmüş olduğu tedavi kullanmış olduğu ilaçlar ve yaşı dikkate alınmadan rapor düzenlendiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaasında 'kasten silahla yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından İ.T..'nin cezalandırılmasını istedi. Mütalaada somut delil olmadığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan beraat etmesi istendi.
Tahliye edildi.
İ.T. hakkında yapılan savunmada, saldırganın yaralama sonrasında polisi arayarak bu eylemden gönüllü olarak vazgeçtiği ifade edildi. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, 'tutuklu sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, suç vasfının değişme ihtimali ile sanığın sabit ikametgâh sahibi olup, delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması göz önüne alınarak sanığın bihakkın tahliyesine' karar verdi. Mağdur M.Ö.'nün ailesi ise, 'böyle bir saldırganın elini kolunu sallayarak gezebiliyor olmasından' dolayı üzüntü duyduklarını belirtti.
4 Ocak 2018 tarihinde Konya'da meydana gelen olayda, 17 yaşındaki M.Ö., lise arkadaşının da yer aldığı futbol maçını seyretmek için mahalle stadına gitti. M.Ö., tribünde maç izlediği sırada arkadaşlarıyla sohbet eden İ.T. ile tanıştı. Sohbet sırasında arkadaşını arayacağını söyleyen İ.T.,M.Ö.'den telefonunu istedi. Kontörünün olmadığını söyleyerek telefonunu vermek istemeyen M.Ö'den zorla alan İ.T., telefonu geri vermeyince aralarında tartışma çıktı. Yaşanan tartışmanın ardından 'Bize gidelim seni annemle tanıştıracağım' diyen İ.T., M.Ö ile birlikte evlerinin önüne gitti. Ardından bodrum kata inerek sigara içmeyi teklif eden İ.T., teklifi yine kabul edilmeyince M.Ö'yü zorla bodrum kata götürdü. Kapıyı kilitleyen İ.T., M.Ö'nün tişörtünü çok beğendiğini söyleyerek arkasını dönmesini istedi. M.Ö'nün arkasını dönmesini fırsat bilen saldırgan, M.Ö.'yü defalarca bıçakladı. 
DHA'nın aktardığına göre, M.Ö.'yü vücudunun farklı yerlerinden defalarca bıçaklayan İ.T., kanlar içinde yere yığılan ve yardım çığlığı M.Ö.'nün kucağın oturarak sigara içmeye başladı. Bıçaklamaya devam eden saldırgan, ''Bana, 'Onu yapamazsın, bunu yapamazsın' dediler, bak adam öldürüyorum. Boşuna bağırma, öleceksin'' dedi.Olayın ardından polisi arayan İ.T., ''Ben birisini bıçakladım, gelin. Ambulansa gerek yok. Zaten can çekişiyor, ölecek'' diyerek ihbarda bulundu. İ.T.'nin telefonu M.Ö.'ye vermesiyle durumu görevlilere aktaran M.Ö., çok kan kaybettiğini söyleyerek adresi verdi. Görevlilerin olay yerine gelmesiyle hastaneye kaldırılan M.Ö., 1 ay hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. 
Olayın ardından tutuklanan İ.T., savcılıkta verdiği ifadede "M.Ö.'yü daha önceden tanımıyorum. Olay günü eve giderken yolda yanıma geldi. Benden sigara istedi. Ben de 'Yok' dedim. Sonra küfür edince onu dövdüm. Daha sonra da onu sürükleyerek oturduğum apartmanın bodrumuna götürdüm. Onu bodruma kilitledim. Evden aldığım ekmek bıçağıyla defalarca çeşitli yerlerinden bıçakladım. Ne kadar vurdum, nerelerine vurdum hatırlamıyorum. Daha sonra polisi aradım" dedi.Hazırlanan iddianamenin ardından 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dava açılan İ.T. hakkında 'Çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs, hürriyetten yoksun kılma, tehdit ve hırsızlık' suçlarından 17 yıla varan hapis cezası istendi. 
İ.T.'nin avukatı ise hazırlanan rapor hakkında, ''Adli Tıp Kurumu'nun raporunu kabul etmiyoruz. İ.T.'nin görmüş olduğu tedavi kullanmış olduğu ilaçlar ve yaşı dikkate alınmadan rapor düzenlendiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaasında 'kasten silahla yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından İ.T..'nin cezalandırılmasını istedi. Mütalaada somut delil olmadığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan beraat etmesi istendi. 
İ.T. hakkında yapılan savunmada, saldırganın yaralama sonrasında polisi arayarak bu eylemden gönüllü olarak vazgeçtiği ifade edildi. Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, 'tutuklu sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, suç vasfının değişme ihtimali ile sanığın sabit ikametgâh sahibi olup, delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması göz önüne alınarak sanığın bihakkın tahliyesine' karar verdi. Mağdur M.Ö.'nün ailesi ise, 'böyle bir saldırganın elini kolunu sallayarak gezebiliyor olmasından' dolayı üzüntü duyduklarını belirtti.
