Doğuştan kalp hastasıydı

Musa ve Emine Taçyıldız çiftinin dört oğlundan en büyüğü olan Emirhan Taçyıldız, doğuştan kalp hastasıydı. Nadir görülen iki kalp hastalığını birden taşıyordu. Bir haftalık bebekken 'restriktif kardiyomiyopati' teşhisi alan talihsiz çocuğun durumuna 'süngerimsi kalp hastalığı' da eşlik ediyordu. Her iki kalp kası hastalığı da Emirhan'ın kan pompalayan kalp boşluklarının düzgün şekilde gevşeyememesi nedeniyle, vücuduna yeterince kan pompalanamamasına yol açıyordu. Hayatı hastanelerde geçen Emirhan, geçtiğimiz hafta kalbinde oluşan pıhtılar nedeniyle acilen yoğun bakıma alınmış, tedavisinden sonra nakil ameliyatını olana kadar hastanede gözetim altında tutulmak üzere servise yatırılmıştı. Durumu çok riskli olduğu için evine de taburcu edilemeyen talihsiz çocuk, 13'ncü doğum gününden iki gün önce Demirören Haber Ajansı aracılığı ile sesini tüm Türkiye'ye duyurmuş ve organ bağışı çağrısında bulunmuştu. Ancak Emirhan'ın kalbi hastalıklarının yüküne daha fazla dayanamadı ve tedavi gördüğü Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 16 Kasım'da, tam da doğum gününde yaşamını yitirdi. Emirhan, Gaziosmanpaşa'da bulunan Paşaçayırı Camii'nde bugün son yolculuğuna uğurlandı. Öğle vakti kılınan cenaze namazı ardından Emirhan'ın cenazesi Boğazköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Emirhan'ın annesi Emine Taçyıldız, babası Musa Taçyıldız, kardeşleri ve akrabaları katıldı.

Bütün aile organ bağışı yapma kararı aldı

Cenaze namazı sonrası konuşan Emirhan'ın amcası Ahmet Taçyıldız, 'Bu haberi yaptığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. Keşke organ bağışı Türkiye genelinde herkeste olsa, insanlar bağışladıkları organları insanlarda nasıl hayat bulduğunu görebilseler. Bizlerde Taçyıldız ailesi olarak Emirhan'ın ölümü sonrası bütün organlarımızı bağışlama kararı aldık. İnşallah bütün insanlarımız bunu yapar' dedi. Emirhan'ın diğer bir amcası Arif Taçyıldız ise 'Emirhan'a nakil yetişmedi. Dün Emirhan'ın doğum günüydü. Büyük bir acı yaşıyoruz. Allah kimseye bu acıyı göstermesin. Emirhan'ın son isteği normal çocuklar gibi koşup oynamak ve gondola binmekti' diye konuştu.

Türkiye'de ilk sıradaydı

Emirhan'dan geriye annesinin son bir umut organ bağışı için yaptığı çağrılar ve en çok da lunaparkta yapmak istediklerini söylediği cümleleri kaldı. 'İğne ve serumlardan ellerimde güç kalmadı, elimde olsa tüm organlarımı bağışlardım' diyen küçük çocuk, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki odasından Türkiye'ye seslenip 'Dışarı da çok çıkmak istemiyorum. Çünkü insanların sorduğu tek soru var. O da neden bu kadar zayıfsın? Neden hiçbir şey yemiyorsun? Bilmiyorlar ki ilaçlar zayıflatıyor, çok rahatsızım bu konudan. Bir de ellerim artık çok acıyor, derman kalmadı, kaldıramıyorum bile, iğneden serumdan. 13 senedir hep hastanelerdeyim. Çoğu şey yasak olduğu için yapamıyorum. Lunaparkta hızlı trene binmeyi çok istiyorum, gondola da binemedim. Çünkü yasak. Sadece çarpışan otoya binebildim, o da annemle beraber' demişti.