Sözcü Gazetesi'nden Hande Zeyrek'e konuşan İsmail Küçükkaya'nın açıklamaları şöyle...

KARALAMA KAMPANYASI, İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARIYLA BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMELİ

– Siz de özel hayatınıza ilişkin bazı iddialarla saldırıya uğruyorsunuz…

Fazla açık yok mi? Ne anlatayım oysa? Bu yalan yanlış iddialarla ilgili konuşmak istemiyorum. Kamuoyunu meşgul etmeyelim.

– Cevap hakkınızı neden kullanmıyorsunuz?

Bizim boşanmamız karşı tarafın talebi üstüne anlaşmalı olarak gerçekleşti. Yani muhalif davasından, iddiasından vazgeçti ve boşanma kararı da yeniden kendisinin talebiyle 30 Ocak 2020'de kesinleşti. Resmi Olarak boşanmamızın üzerinden bugüne dek 6 ay geçti. Neden şimdi bu yalan yanlış iddiaları bitmiş gündeme getirdiğini kamuoyunun takdirine bırakıyorum, Hem bu iddiaları sahiplenenler ile benim gibi gazetecilere eş zamanlı yürütülen itibarsızlaştırma çabalarının birlikte değerlendirilmesi gerekir.

Karalama kampanyasını iki sene önce boşanma davasının açılmasıyla başlatan umulan basın kuruluşuna karşı açtığımız tazminat davalarından birisi sonuçlandı. Mahkeme o kuruluşu 30 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Yasal mercilere müracaat etme dışarıda hiçbir tanımlama yapmadım. Bir hakkımız varsa hukuki yollarla aranmasını tercih ederim. Nitekim şahsımı ve mesleki varlığımı kasıt alan bu kötüleme ve linç kampanyasına aleyhinde da hukuki yollara başvuruyorum.