"Resimlerimde yarattığım kadınlar, kocaman gözlü, kürkler, kolyeler içinde... Herşey büyük ve fazla. İşte o fazlalıklar anlatmak istediğimi vurguluyor. Böylece kadının 'Ben böyle uygun gördüm' diyebildiğini birey olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Baskıya, dayatmalara karşı geldiğinin bir simgesi. Kadın toplumda hep bir baskı altında. Toplulukta yüksek sesle gülmemeli, şunu yapmamalı, bunu yapmamalı. Resimdeki kadınlarım cesur kadınlar, istedikleri gibi olan kadınlar. Kendilerini ifade eden kadınlar. Yani benim olmak istediğim kadınlar..." şeklinde konuşan Zerrin Tekindor, konuklardan gelen 'Arkanızda ne güzel izler bırakıyorsunuz' cümlesine "Ben iz bırakmak istemiyorum, yaprak gibi savrulup toprağa karışmak istiyorum. Beni Noel babanın hurcu sırtımda dolaştırmayın lütfen" diye cevap verdi.

İlişkiyi 'Bir elmanın yarısı olmak değil 2 ayrı elmanın nereden baktığıdır' olarak tanımlayan sanatçı "Ünlü olmaya değil, değerli olmaya çalışmak gerek. 'Ben oldum' demek çok ayıp bir şey. Hep öğrenmeye açık olmalıyız. Tanınmak özel hayatı bitiren birşey. Ayrıca restorantta veya alışverişte fotoğraf çektirmenin kimseye bir faydası yok" dedi.