Prof. Dr. Ceyhan: Her yıl 14 bin çocuğu aşı yapmadığımız için kaybedebiliriz

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Asıl Bilim Dalı Başkanı Prof.

Prof. Dr. Ceyhan: Her yıl 14 bin çocuğu aşı yapmadığımız için kaybedebiliriz

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Asıl Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, corona virüsü salgını denetleme altına alınsa zeka etkili bir aşı bulunmaz ve uygulanmaz ise diken üzerinde olunacağını belirterek, aşının önemine dikkat çekti.

Ceyhan, “Bu virüs dünyadan kaybolana değin belirlenmiş kurallara uyarı edeceğiz. 1,5 metreden daha pozitif yaklaşamayacağız birbirimize, kontrolsüz kalabalıklara giremeyeceğiz. Buna girmemizi sağlayacak tek faktör var, o da aşı. 13 hastalığa karşı çocukları, Türkiye’de devlet kadar bir aşı şemasıyla aşılıyoruz. Bu kullandığımız aşıları kullanmayı bırakırsak, bunların içerisinden minimum 5 tanesi bundan daha kötü salgın yapabilir.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan

Verem, kızamık, suçiçeği gibi salgın yapma potansiyeli olan mikroplar da var. Bunları görmememizin veya eksik görmemizin tek nedeni aşı. şu anda aşılamayı ülke olarak bırakırsak, 5-6 sene aşılamanın etkisi devam eder; lakin ondan sonra her yıl 14 binin üstünde çocuğu sadece aşı yapmadığımız için kaybedebiliriz. Dünyadaki rakam 2,5 milyon olur. Aşı dünyada insanın hayatını etkileyen en kayda değer buluştur” diye konuştu.

‘CORONADAN DAHA FENA OLABİLİR’

Sadece virüs değil bakterilerin de salgına niçin olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Ceyhan, “BCG aşısı var, verem; dünyada BCG aşısı ile denetleme altına alınabildi. Türkiye, 1957-1958’de koskocoman bir çaba verdi. Sürekli aşı yaparak, bularak sonunda bu noktaya gelebildik. Onun dıştan menenjit var. hemen menenjitin üç tane etkeni var, ikisine karşısında devlet tarafından iki farklı aşı yapılıyor. Menenjit vakalarımız son derece azaldı.

Suçiçeği, hepatitler, aşıya başlıyorsunuz anında 2-3 yıl daha sonra vakaların dörtte birine, beşte birine düştüğünü, bir vakit sonra kaybolduğunu görüyoruz. Kuşpalazı bizim toplumumuzda fazla ölümlere neden oluyormuş. Biz aşı bir uçtan bir uca son 20 yılda sadece 2013’te bir vaka gördük. Anında onun da etrafını, ailesini aşılayarak denetim altına aldık. Bunların birçoğunun sonucu corona virüsünden daha fena olabilir” dedi.

‘GRİP AŞISI CORONA VİRÜSÜNE BİR ETKİ SAĞLAMIYOR’

Corona virüsünün grip sezonunda başladığını ve ikisinin belirtilerini ayırt etmenin ara sıra mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Grip ve corona virüsü arka arkaya geçirilirse sonucu daha ağır oluyor. Grip aşısı corona virüsüne karşısında bir etki sağlamıyor; ama gribi önlüyor.

Pnömokok dediğimiz bakteri, corona virüsü geçiren insanların akciğerine kolayca yerleşip, keza bakteri hem de virüsün zarar vermesi sonucu tabloyu daha da kötüleştirebiliyor. Bu olasılık nedeniyle corona virüsü olan hastalara antibiyotik veriyoruz. Hem grip ayrıca de pnömokok için tehlike grubunda olan 65 yaşın üstünde kronik hastalığı olanlar, bu aşıları önceden yaptırırsa faydaları oluyor. Bu ortam geçtikten daha sonra risk grubunda olanların yerinde aşıyı yaptırmaları lazım” ifadesini kullandı.

İLGİLİ HABERDr. Mehmet Çilingiroğlu corona aşısı için tarih verdiDr. Mehmet Çilingiroğlu corona aşısı için tarih verdi

‘VİRÜS ANNE KARNINDAN BEBEĞE GEÇMEZ’

Prof. Dr. Ceyhan, corona virüsünün anne karnından bebeğe geçmediğini belirterek, “Corona virüsü artı olan doğum yapan hamileler oldu. Bunların hiçbirinde doğumdan geçen vaka olmadı. Bir Takım yeni doğan bebeklerde virüs artı bulundu; fakat bunun doğumdan sonradan geçtiği düşünüldü. Doğumdan sonradan da eğer anne artı, çocuk almamış virüsü, biz gerçi anneden ayrılmamasını, annenin gerekli önlemleri alarak, maske takarak çocuğu emzirmesini istiyoruz. Anne karnında geçmediğini söyleyebiliriz.

Corona virüsü ile ilgili hamilelerin özel bir risk grubu oluşturduğuna dair elimizde bir data yok. Fakat hamileleri, bu müşteri viral enfeksiyonlar için risk grubu kabul ediyoruz. Bu da gripten ve sarstan gelen tecrübelerimizden kaynaklanıyor. Çünkü hamilelik bağışıklığın baskılandığı bir dönemdir. Bu müşteri hastalıklarda hamileleri risk grubu kabul ediyoruz. Hamile annenin kendini diğer risk grupları gibi muhtemel olduğu kadar izole etmesi, fiziksel mesafeye dikkat etmesini ve el hijyenini aksatmamasını öneriyoruz” dedi.

‘ANNE SÜTÜ KORUYUCU MALZEMELER İÇERİYOR’

Prof. Dr. Ceyhan, anne sütünün koruyucu etkisinden de laf ederek, “Çocuk, bağışıklık sistemi zayıf doğuyor ve birçok mikroba karşısında anneden aldığı antikorlarla ve süte geçen koruyucu bir takım maddelerle korunuyor. Bebeğin fazla bir engel yoksa birincil bir haftadaki sütü alması lazım. Anne emzirebilecek dek sağlık durumu iyiyse emzirsin diyoruz. Ama değilse solunum cihazına bağlı, yoğun bakımındaysa o zamanda sağılıp çocuğa verildin istiyoruz. Anne sütü bütün mikroplara aleyhinde koruyucu malzemeler içeriyor” dedi. DHA

İLGİLİ HABERProf. Dr. Tevfik Özlü: Salgında iniş süreci başladıProf. Dr. Tevfik Kısa Ve Öz: Salgında iniş süreci başladı
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER