Ramazanda doğru beslenme

Orucun dinç bireyler için farz olduğunu, besin düzeni değişikliğinin ise kronik hastalığı olan şahısların, çocukların, yaşlıların, gebelerin, emzikli anneler ve ağır işlerde çalışanların sağlığını tehdit edebileceğini gösteren Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Bes.

Ramazanda doğru beslenme

Orucun dinç bireyler için farz olduğunu, besin düzeni değişikliğinin ise kronik hastalığı olan şahısların, çocukların, yaşlıların, gebelerin, emzikli anneler ve ağır işlerde çalışanların sağlığını tehdit edebileceğini gösteren Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Besin ve Diyetetik Bölümü Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, bu gruplar dışında kalan ve oruç tutmak isteyen öteki bireylerin ise dürüst ve yeterli beslenme ile sağlıklarını koruyabileceğini söyledi.

“Doğru seçimlerle yapılacak sahurun, günün verimli geçmesinde büyük rolü vardır”

Açıklamalarında sahurun önemine dikkat çeken Banu Özbingül Arslansoyu, “Bu ayda dürüst seçimlerle yapılacak sahur, günümüzün verimli geçmesinde büyük rol oynamaktadır. Sahura kalkılmaması veya sahurda sadece su veya çay içilmesi, yaklaşık 16 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu istek da kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, günün daha atıl geçmesine neden olmaktadır. Sahurda kızartmaya, salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlere; zeytin, çakıstez gibi tuzlu yiyeceklere susamaya yol açacağından yer verilmemelidir. Arıtılmış ürünlerden, beyaz undan yapılmış kek, poğaça, kurabiye gibi hamur işlerinden ve şekerli yiyeceklerden uzakta durulmalıdır” dedi.

Sahurda fazla yemek yerine, daha yavaş sindirilen ve daha uzun süre tok tutan, yüksek lifli ve yüksek proteinli yiyeceklere yer verilmesi gerektiğini söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, bütün buğday, çavdar veya kepek ekmeği, süt, kefir, yoğurt gibi süt ürünleri, yumurta ve tuzu azaltılmış eksik yağlı peynir çeşitleri, çiğ kuruyemişler, tatsız hoşaf veya komposto ile taze sebze ve meyvelerin içten besinler olduğunu belirtti.

“İftarda anlamsız mideyi kısa sürede doldurmaya çalışmayın”

Uzun süren istek sonrası, kısa sürede çok artı beslenme tüketme ihtiyacının doğduğu iftar sofrasında ise boş mideyi kısa sürede doldurmaya çalışmanın ani tansiyon ve şeker yükselmesine ve mide bağırsak problemlerine yol açabileceğini andıran Banu Özbingül Arslansoyu, “Yemeklerinizi iyi hazmedebilmek için yavaş yavaş ve sakin bir şekilde yemeli, lokmalarınızı tamamen öğütünceye dek çiğnemeli, yemek yerken konuşmamalısınız. Yemek Yemek yerken konuşmak hava yutmanıza neden olabileceğinden mide ve bağırsaklarda gaz oluşmasına niçin olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Orucu açarken hurma, peynir, mevsim sebzesi, zeytin gibi kahvaltılıkların doğru tercih olabileceğini söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, mercimek, sebze veya tahıllı çorbaların da iyi seçenekler olduğunu belirtti. Banu Özbingül Arslansoyu, mide koruyu gıda tarzı ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Orucunuzu açtıktan sonradan mideyi yormamak için 20-30 dakika beklemelisiniz. Devamında rafine hamur işleri, beyaz ekmek, makarna, pirinç pilavı, kızartılmış et ve sebze yemekleri yerine bütün buğday unu ile yapılmış besinler, eksik yağlı et yemekleri, sebze yemekleri, kurubaklagiller, mevsim sebzeleri, zeytinyağlılar, yoğurt ve bütün buğday unu ile üretilmiş besinlerden birkaçını seçim etmelisiniz.”

Ramazan pidesine uyarı

Ramazan'da dikkat edilmesi gereken diğer hususlar aralarında Ramazan pidesi tüketimi olduğunu söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, abartıya kaçmadan ortalama bir avuç içi kadar (2-3 dilim) tüketilebilecek pidenin, soğuduktan sonradan seçim edilmesi gerektiğini söyledi.

“Içten beslenmeye egzersiz de eşlik etmeli”

Dürüst beslenmenin yanında iftardan 1-2 saat sonradan yapılacak hafif tempolu 30-45 dakikalık yürüyüşler veya konut içerisinde yapılacak egzersizler ile metabolizmanın yavaşlamasının engellenebileceğini belirten Banu Özbingül Arslansoyu, insan yaşamında oksijenden daha sonra gelen en manâlı unsur olan suyun da jurnal minimum 2 litre olacak şekilde içilmesi gerektiğine uyarı çekti.

“Dürüst seçimlerle yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz”

“Ramazanda dürüst seçimlerle yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz” diyen Banu Özbingül Arslansoyu, “Eğer dinç bir bireyseniz, yukarıda bahsettiğimiz kurallara uyarak oruç yetişmek direncinizi düşürmeyecektir ve oruç tutmanız Covid-19 pandemi sürecinde bağışıklığınız için tehlike oluşturmayacaktır” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER