Bu krizin altyapı hamlesiyle fırsata çevrilmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, "Türk futbolu için bu durum bundan böyle köprüden önce son çıkış. Ülke olarak da birçok Avrupa ülkesine kadar genç nüfus etkisiyle ayrıcalıklı olduğumuzu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de altyapılar ağırlıklı çalışan teknik direktörlerden birisi olan, Galatasaray, Beşiktaş gibi çoğu kayda değer kulüpte altyapı koordinatörlüğü yapan Emrah Bayraktar, korona virüs salgınının futbolu hangi noktaya getireceğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Salgından önce Türk futbolunun idareli ve sportif olarak zorlama günler yaşadığını bildiren Bayraktar, "Lakin ne yazık ama kulüpler bu gerçekleri bakmak istemiyorlardı. Toplum ve taraftar baskısı kulüplere uzun vadeli genç oyuncuya yatırım yapma fırsatı vermiyordu. Profesyonel kulüplerin 3 esas hatası oluyordu; anında başarmak hevesi, dürüst profesyonellerle aylaklık etmek ve genç oyunculara yatırım yapmamak. Böylece her sene yap boz gibi yeniden yapılan takımlar, harcanan milyonlar ve sportif başarısızlıklarla beraber neredeyse tüm kulüpler batma noktasına geldi. İşlerin bundan böyle böyle gidemeyeceği her ne değin görülse de bir türlü atılmayan adımlar belki de acı bir tecrübeyle mecburen atılma noktasına geldi. Korona virüsün bize sadece göz yaşı bırakmaması için bunu bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Antrenör yapısı da değişecek"
Korona virüsün futbolu durma noktasına getirmesinden dolayı oluşan krizin fırsata çevrilmesi gerektiğini de söyleyen Bayraktar, "Bundan Böyle profesyonel kulüpler oyuncu geliştirmek zorunda ve sadece geliştirmek değil bu oyunculara kısmet verip oynatmak da zorunda. Yıllarca göz ardı edilen altyapılar kavramı şayet de birincil kere bu dek manâ kazanma noktasına geldi. Yıllarca çalıştığım kulüplerde bu konuya aksan yaptım. Değişimin manâlı bir boyutu da antrenörlerde olacak. Bundan sonradan Türk futbolunda yalnızca yarıştıran değil, keşfeden, yetiştiren, geliştiren ve benzer vakit da yarıştırabilen teknik adamlar layık kazanacak. Yıllardan Beri genç oyuncu gelişiminde çalışmış ve fiziksel manevi değer görmemiş altyapı antrenörleri için artık öbür bir işlem başlayacak. Ülkemizin 81 ilinin de potansiyelini iyi haberdar olan bir teknik adam olarak Türk futbolunun önünde kayda değer bir talih olduğunu düşünüyorum. Büyük bir genç oyuncu potansiyeline sahibiz. Bir Takım düzenlemelerle bunu arttırmak da muhtemel. Her ne kadar oyuncu gelişimi önünde maddesel koşullar, kalifiye çalıştırıcılar ve kulüplerin yetersiz bakış açısı gibi bazı engeller de olsa her şeye rağmen son yıllarda Türk futbolu oyuncu yetiştirdi ve ihraç etti, ama sayıları yetersiz kaldı. Kendi ülkesinde tatmin edici değeri görmeden Avrupa'ya dışarı giden ve başarılı olan gençlerimiz de oldu. Yıllarca altyapı direktörlüğü ve antrenör eğitmenliği yaptım ve profesyonel liglere yüzlerce oyuncu yetiştirdim. Bu ülkenin gençlerine inanılması ve desteklenmesi noktasında yeri geldi yöneticilerle zıt düştüm fakat hiçbir süre inancımı kaybetmedim. Acilen ise artık zorunluluktan da olsa gençlerin layık göreceğini öngörmek beni bu zor günlerde avuntu ediyor" diyerek sözlerini sürdürdü.
"Avrupa'yla artan bir şekilde açılan mesafeyi kapatma şansımız var"
Türkiye'nin genç nüfus olarak büyük bir şansa sahip olduğunun altını çizen Emrah Bayraktar, "Türkiye olarak en büyük şansımız, başka ülkelerin nüfus ve potansiyelinden dolayı hayalini bile kuramayacağı bir dönüşümü bizim gerçekleştirme fırsatımızın olması. Birçok ülkeden geri kaldığımız nokta ise yıllarca bu meseleyi önemsemememiz. Bir gün bir kulüpteki bir yöneticimizin, tanıdık olmayan oyuncu transferi bağımsızlık bırakıldığında bana "Hocam bundan böyle altyapıya da ihtiyacımız kalmadı" deyişi dün gibi kulaklarımda. Gelinen nokta ise bu çıkarımın ne dek yanlış olduğunu ve artık işi aslında ehil insanlara vazgeçme zamanının gelip de geçtiğini gösteriyor bize" diye konuştu. Genç oyuncu geliştirmek için manâlı yatırımların yapılmasının zamanı olduğunu da söyleyen Bayraktar, "Acilen genç oyuncu yetiştirme noktasında önemli yatırımlar yapma zamanı ama işin yaşamsal noktası da bu gençlere oynama fırsatı vermekte. Son yıllarda Avrupa futboluyla giderek açılan mesafeyi kapatma fırsatı geldi ayağımıza. Türk futbolunun bu andan itibaren tek konsantrasyonu geliştirmek ve dışa bağımlı olmaktan kurtulmak üstüne kurgulanmalıdır. Bu noktada da en kayda değer tayin Türkiye Futbol Federasyonu'na düşüyor. Yetiştiriciliği zorunlu kılacak düzenlemeleri istikrarlı ve cesur bir şekilde hayata geçmek için bugünden çalışmaya açılmak gerekiyor" dedi. Son olarak futbol ekonomisini taraftarların, sponsorların ve oyuncu satışlarının belirlediğini söyleyen Bayraktar, "Bu sebeple dünya futbolunun da bu süreçten ekonomik olarak yara alacağını söyleyebiliriz. Ancak daha eksik bere alacak kulüpler, zaten oyuncu üretme kabiliyeti ve kültürü olan kulüpler olacak. Türk futbolu içinse bu dönem bundan böyle köprüden önce son çıkış olarak okunmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.
Bozhan Memiş
