Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, kulübün yayınlama organına yaptığı açıklamalarına sıhhat ile ilgili konuşarak başladı. Mustafa Cengiz, "Sağlığım gayet iyi. Yaşam bir tiyatro sahnesi. Abdurrahim Bey, hocam ve Yusuf Bey hep beraberdik lakin piyango üçüne vurdu, bana vurmadı. Onların dinlendiği bir işlem var. Galatasaray dev bir yaşayan organizma. Günde gelen mail sayısını bilmiyorum. Görevi elimizden geldiğince sürdürmeye çalışıyoruz. Bana bir şey olmadı ama eğer yarın bize bir şey olursa, arkadaşlarımız bayrağı alıp yola devam ederler" dedi.
"Şimdiden fazla, azdan az gider, en büyük zararı biz gördük"
Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, maçları seyircisiz oynamanın büyük bedensel sıkıntılara yol açtığını aktararak, "Tabii oysa hiç beklenmeyen aniden geldi bu virüs. Şimdiden fazla, azdan az gider diye bir laf var. Burada da en büyük zararı biz gördük. Çünkü en yüksek yayınlama geliri ve seyirci geliri bizdeydi. Bu maçların seyircisiz oynanmasının verdiği zarar 105 milyon TL. Gelecek sene çarpan etkisiyle birlikte 230 milyon TL'yi aşkın bir yükü var. Ama her şeye rağmen bu yükün altından kalkacak, bütün bütçe, plan programını yapacak kabiliyettedir. Yönetimimiz en fena güne hazırlanmakta ve bütün bu zorlukların bir bir üstesinden gelmekte. Galatasaray'ı yakından izleyenler vardır. Biz ilk önce ek bütçe gönülsüzce yılı tüketen bir yönetimiz. Yüzde 5 aşılması durumunda ek bütçe isteme hakkına sahibiz. Ama tarihinde öncelikle gerçekçi bütçelerle bütçenin dışına çıkmadık. Lakin korona virüs sebebiyle amatörleri de kapsayan bir bütçe çalışması içindeyiz. Mevcut duruma yerinde bir bütçe yapıyoruz ve saygıdeğer bittiğinde birincil fırsatta genel kurulun önüne getirmek için çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
"Bu süreci atlatacağız"
Idareli olarak futbolcuları üzmeyecek bir plan için çalıştıklarını aktaran sarı-kırmızılı başkan, "Zor durumlar 2-3 nesil insan ortaya çıkarır. Bizim gibi sivil toplum örgütü ve sosyal camialarda daima kahramanlar, fedakarlar olmuştur. Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi kendisini feda edenler olmuştur. Biz kimseden can fedası istemiyoruz. Biz bu sıkıntılı süreci geçmek için oyuncularımızdan resmen fedakarlık istedik. Kendileri bunu inceliyor. Sağ olsun Selçuk İnan buna olumlu yaklaştı. FIFA'nın belirlediği ölçütlere uyarak bu süreci atlatacağız. Bütün sporcu kardeşlerimizle birlikte bu süreci geçeceğiz. Idareli olarak mevcut futbolcuları üzmeyecek ve gelecekleri de darlığa itmeyecek bir koşul istiyoruz. Fakat belirli bir harcama içinde yapacağız bunu. Dünyada belirli bir süre geçene kadar hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hesaplı, somut, toplumsal olarak geçerli bu durum. Biz de buna en iyi şekilde, camiamızın beklentilerine uygun bir şekilde hareket edeceğiz" biçiminde konuştu.
"Abdurrahim hatalı yorumlandı"
Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak'ın sponsorluk hakkında yaptığı açıklamalara ilişkin konuşan Cengiz, "Abdurrahim Bey'in açıklamalarını ben de izledim. Çok duygusal bir programdı. O andaki ruh hali üzerine, sponsorluklar gibi konuların girmesi, onun da hatalı anlaşılmalara yol açacak, söylemlere yol açması, iyi veya fena niyetliler kadar hatalı yorumlandı. Burada kayda değer olan nokta sponsorların tepki vermesi. Ülkenin içinde bulunduğu zorlama duruma rağmen Galatasaray zor durumda. Halka açık şirketler aralarında birinci durumda Galatasaray. Borsaya yatırım yapanlar, kağıtları ve arkasındaki mali gücü didik didik incelerler. Bununla yaşayan halk müziği var. Galatasaray en iyi yanıtı hemen borsada buluyor. diğer taraftan sponsorlarımız da zorunlu tepkiyi verdi ve buradayız dediler. Bizim 70'i aşkın sponsorumuz var. Bunların aralarında somut olarak ödeme güçlüğü çekenler olabilir. Fakat hepsi çok dikey durdular. Opsiyonu kullanamayacak olanlar da olabilir ama bizim de B planımız, C planımız var. Önceden 120 milyon TL olan sponsorluk geliri derhal 220 milyon seviyesindedir. Türk halkı fazla büyüktür, yaş ortalaması 30'dur, 40'lı yaşlarındaki insanlarımız bile kaç idareli bezginlik yaşamıştır bilmiyorum lakin mücadeleden sapmayan bir toplumuz. Galatasaray da bu toplumun bana kadar en kayda değer üyesi. Toplumun bu çimentosu katiyen bozulmaz, ardına kadar çaba eder. Gerek sponsorluk gerekse de diğer konular toparlanır. Fakat 5 ay, ama 6 ay sürer lakin mutlaka toparlanır. Türk Telekom, koskocoman yardım oldu. 30 milyon TL'ye stadın ad hakkının uzatılmasını istediler. Pozitif bir katkı daha sağladılar. 38 milyon TL bir katkı maddesi oldu neredeyse. Galatasaray şu anda sosyal etkileme konusunda dünyanın ilk 5'inde. Galatasaray dünya çapında bir marka ve manâlı olan bu markaya saygın davranarak bayrağı devrederken bu şekilde devretmemiz" dedi.
"Amatör şubeleri kapatmamız asla düşünülemez"
Abdurrahim Albayrak'ın amatörler branşların kapatılması yönündeki açıklamalarının hatalı anlaşıldığını aktaran Başkan Cengiz, "Abdurrahim Bey'in şehvetli söyleminde konuşmaların beğenilmeyen yerlere gitmesi, bizi bu programı yapmaya itti. Göreve geldiğimizde, basketbolda aktarma yasağı vardı. Basketbol ve voleybolda 80 milyon TL'ye yakın borcumuz vardı. Bizimle çalışan tüm basketbol antrenörlerimiz hacize gitmişti. Haklı natürel ırk, alacakları var. Futbolda da aktarma yasağımız vardı lakin 3 gün içinde kaldırmıştık. Nagatomo'yu kadroya almıştık. Fazla seri gelişti konular. O günden sonra camianın, taraftarların desteğiyle başarılı olduk. Biz hiçbir süre amatörleri ikinci plana atmadık. Galatasaray Başkanı olarak, elimden geldiğince maçlara gitmeye çalıştım. Bir iki yerde yetersiz kaldım. Zaman bulamadığım için içimde ukdedir, engelli sporcularımızı izleyemedim, bir de Kalamış'ta kürek yarışlarını izleyemedim. İsterdim ama tekrar olayım. Abdurrahim beyin kastı, burayı kapatalım çağrıda bulunmak değildi. Geçici bir süre dedi. Duygu yoğunken ahali kendisini bütün ifade edemez. Amatörlerle ilgili gerçekçi politikalar ve bütçeler yapıyoruz. Her Tarafta ediyorum, ilk olarak ilave bütçe istemeden finansal yılı bitirdik. Geçmişte fazla yüksek harcamalar yapıldı. Yalnızca basketbola 35-40 milyon Euro'luk harcamalar yapıldı. Biz, bu acemi sporların çoğunu Türkiye'ye getiren kulüp olmakla övünüyoruz. Bizim bu şubeleri kapatmamız katiyen düşünülemez. Uzun vadede bu branşları kendisine yeter ışık halkası getirmeye çalışıyoruz. Bunun yanında Türk gençlerinin yetişmesini ve rol model olmasını istiyoruz. Bizim hedefimiz bu. Bırakın amatörleri kapatmayı, onları hayali olmayan bütçelerle, Türk sporcuları hedef bölge bir duruma getirmek istiyoruz. Yabancılara hiçbir vakit karşı değiliz ama finansal olarak kendi yağımızda kavrulmayı hedefliyoruz. Gerek basketbolda, lüzum voleybolda bütçeyi düşürmemize rağmen başarımız daha yüksek. Rakamlar ortada. Biz şu anda bırakın amatörü kapatmayı, AK Parti hükümeti harikulade bir yasa çıkardı. Profesyonel futbolcuların sözleşmelerinden kesilenlerin amatöre harcanması, devrim niteliğinde bir karardır. Oysa bu biraz zora sokuldu. Son aidat düzenlemeleri, yönetmelik bazında bir değişkenlik doğurdu. Biz aylardır amatörde bu desteği alamıyoruz, mevzuat çıkmamıştı. Mevzuat çıktı ve Maliye Bakanlığı bunu tez düzenleyecek. Biz de milyonlarca lira amatör spor vergisini alacağız. Maliye kendi açısından haklı, spor kulüpleri de haklı. Biz bırakın amatörleri kapatmayı, parasal açıdan güçlenmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Acemi şubelerin mali anlamda getirisi değil. Fakat biz etkinlik zararının olmaması için çalışıyoruz. Umarım ileride seyirci sayısı arttıkça kazanç artacaktır. Mesela basketbolda büyük bir ezeli rakibimizle oynamadığımız vakit, 3-4 bin TL kazanç oluyor, bu da emniyet giderine bile yetmiyor. Ama biz dengeyi sağlıyoruz ve sağlamaya da devam edeceğiz" sözlerini sarf etti.
"Giderleri TFF karşılayacak mı? Karşılarsa olabilir. Gelirimiz olmadığı dönemde bu maliyetleri yerine getirmek istemeyiz"
Ligler oynanırsa TFF'nin bedensel destekte bulunması gerektiğini savunan Başkan Cengiz, "UEFA ile haftada 1 defa görüşüyoruz. FFP sürecinde 2+1 yıl men tehlikesi vardı. Yaklaşık 4 ay resmi olarak UEFA'ya taşındık. Hiçbir avukat da tutmadık. UEFA tarihinde başta ikinci yapılandırmayı bölge kulüp olduk. Ardından UEFA sallandı ve kendi içlerinde buna itiraz edenler oldu. CAS'a gidildi ve buradaki davayı kazandık. UEFA'nın sağlam ve doğru duruşu var. Dünkü toplantıda da bunu gösterdi. Biz Ceferin'e destek veriyoruz. Bu koşul şahsi ve muhatap olan TFF. Lakin bizim de Galatasaray olarak yakın ilişkilerimiz var. UEFA haziran ayını hedefliyor lakin takvimi netleştiremiyor. Biz de netleştiremiyoruz. Ne derece içten ama bu virüsün 27 derecenin üzerinde yaşamayacağı iddia ediliyor. Bunun etkisini haziranda yitireceğiz, liglerin de seyircisiz de olsa haziranda başlayacağı tahmini var. Fakat hiçbir şey net yok. Bizim görüşümüz bu liglerin er meydanında tamamlanması, kağıt üstünde tamamlanmaması. Biz tamamlanmasını istiyoruz. Sıcak iklime de futbolcu yorgunluğu ve maliyet açısından karşıyız. Mesela Beşiktaş maçı alışılagelmiş oynansaydı, giderimiz 700 bin TL'ydi. Seyircisiz olunca 400 bin TL. Bu giderleri TFF karşılayacak mı? Karşılarsa olabilir. Gelirimiz olmadığı dönemde bu maliyetleri karşılamak istemeyiz. Bu ligler ama haziran, fakat ağustos, ama eylülde bitecek" açıklamasında bulundu.
"İlla fakat 1 şehirde oynanacaksa niçin İstanbul değil"
Liglerin değişmez bir şehirde oynanması durumunda bu şehrin İstanbul olması gerektiğini savunan Başkan Cengiz, şöyle konuştu:
"Ligler ya doğal akışında gider. 8 hafta fazla seri şekilde deplasman ve iç sahada devam eder. Bizim 8 maçımızın 3'ü iç saha. Cümbür Cemaat kendi çıkarına tarafından konuşmayı seçim ediyor. Biz objektifiz. Eğer illa oysa 1 şehirde oynanacaksa neden İstanbul yok. Yaz ayına sarktığında en uygun yer İstanbul. Lakin eğer çözüm Rize ise, Rize'ye gideriz, Antalya ise Antalya'ya. Böyle bir durumda TFF'nin giderleri karşılamasını isteriz. Fakat bana tarafından İstanbul daha dürüst. Eğer eylül, ekim ayında oynanacaksa güneyde bir yerde olabilir. Seyircili oynanacaksa herkesin kendi evinde oynansın maçlar. Bizim Beşiktaş maçındaki kaybımız 10 milyon TL. Ülkemizin canı sağ olsun. Ama natürel ki parasal konu fazla önemli. Bu konuda TFF'nin reel inisiyatif alması gerekir. Ben yaptım oldu demekle olmaz, bir araya gelerek istişare yapmamız gerekir. Kulüpler Birliği'nde defalarca toplantılar yaptık. Hem yayıncı kuruluş ayrıca öteki ilişkiler açısından toplantı gerçekleştirdik. Ligler başladığında oynanış şekli ile ilgili kulüplerle mutlaka istişare edilmeli. Parasal genel kurula hazırdık. Genel komite, finansal yılı kapsıyor. Sportif AŞ ile derneğin finansal yılının senkronizasyonu fazla önemliydi. Tüzük Tadil Genel Kurulu yapacaktık lakin hepsi daha alçak üst oldu. Ama devletimizin verdiği bir karar var. Önlemler bittiğinden 1 ay içinde yapacağız. Bütçe çalışmamız da gerçekleşiyor. Keza dernek, ayrıca Sportif AŞ bütçesini baştan oluşturuyoruz. Finansal genel kurulumuzun onayına sunacağız. Takdir onların."
"Anadolu deyimiyle, namus belası devam ediyor"
"Bizim için en kolayı gitmekti" diyen Başkan Cengiz, "Tüm spor kulüplerinde diğer bir ajandası, diğer bir planı olmayan ahali, mahalle takımından tutun, büyük profesyonellere dek en önemli şey, insanın ailesini ikinci plana atarak çalışması ve takdir görmemesi insanı üzer. Ben bunu tasa etmem. Zaten çocukluğumuzdan bu yanlamasına aşkımız burası. Ama natürel ancak isyan edip ‘Ben nerede hatalı, hata yaptım?' diye soruyorsunuz. 2 yılda UEFA'dan men alabilirdik. 10 binlerce dilekçe yolladılar UEFA'a, ‘Neden Galatasaray'a suç oluşturan vermediniz' diye. Futbol takımını şampiyon yaptık, amatörlerle ilk 4'e oynadık. Tabiri caizse, elimizden giden evimiz Florya'yı geri aldık. Lakin bütün bunlara karşın ‘Sizde irtibat bozukluğu var, inin aşağı' dediler. ‘Bize köfte dediniz' diyorlar. Demedim kardeşim, ben başka bir şey kast ettim, laf düştü. Yani burayı amatör ruhla profesyonelce yönetiyoruz. İnsanları küstürmeyeceksiniz. Derler ancak, 2 yılda 2 şampiyonluk ve 4 kupa almış, Florya'yı almış, Riva'yı dengelemiş, tarihinde öncelikle kar etmiş, gerçekçi bütçeyle gelmiş, sen bunu ibra etmezsen yarın kimi ibra edeceksin? İlla ahbap çavuş ilişkisi mi olmalı, devre arkadaşı mı olmalı? Abdurrahim Bey'in durumunda o kadar bir tetikte bekleyip hücuma geçtiler fakat. 3 gün sinirim bozuldu. Ne ben ne de Abdurrahim Bey bunu hak etti. Onlar üzülünce biz onlardan daha fazla üzülüyoruz. Hepsi Galatasaraylılar. Ama ayrılıp gitmek, terk etmek en kolayı. Ama yarın bize kaçtılar denmesinden çekindik. Anadolu deyimiyle, iffet belası devam ediyor. Bizim için en kolayı gitmekti. Önümüzdeki genel kurulda olur ya bizi ibra etmeyecek olanlar, şayet bize iyilik yapacak. Fakat alnımız açık yüzümüz temiz. Bunu yapanlar kara delik gibi sinerjinizi emenler, 1 defa bile teşekkür etmeyenler, derhal bile konuşurken Mustafa Cengiz'i nasıl eleştireyim diye bakanlar, ne Galatasaray'a ne de kişiye hayır eder. Ben yapıcı ve sağlıklı eleştiriyi dikkatle dinlerim, çünkü alınacak çok ders vardır. İnsan yapıcı eleştiriden korkmaz. Lakin yıkıcı, küstah eleştirileri kabul etmek olası yok" biçiminde konuştu.
"En büyük gider payımız olan futbolcu giderlerinden bir kısıntıya gitmek istiyoruz"
Bu süreçte giderleri eksilmek için çalıştıklarını aktaran sarı-kırmızılı Başkan, "Bizim aktifimizde olan bütün futbolcular çok değerlidir. Natürel ancak oyunculara teklifler gelip gidebilir. Fakat resmi olarak gelmeyen teklifler hakkında hiçbir konuda yorum yapamam. Bu yıl acil alınması gereken önlemler var. Bizim yaptığımız hesaplamalar kısa ve uzun dönem olarak. Kısa dönemde giderlerimizi azaltmamız gerekiyor. Yıllık 60 milyon Euro vergi hariç giderimiz var. Bizim inmesini istediğimiz birim çok kayda değer bir miktar yok. Takriben 10 milyon Euro tutuyor. Bizim 150 milyon Euro gider bütçemiz içinde bu şart yüzde 10 bile yok. Katiyen yüzde 10'un üstüne çıkmayacak bir pay lakin şimdi alınması gereken bir tedbir bu. Nakit sızıntı planı için bu zorunlu. Ülke ve dünya çok kuvvet bir durumdan geçiyor. Bu durumu aşmak için acil önlemler almalıyız. En büyük gider payımız olan futbolcu giderlerinden bir kısıntıya gitmek istiyoruz" dedi.
"Bize düşen destek olmak"
Korona virüsle çaba zarfında yapılan yardımlardan laf eden Mustafa Cengiz, "Devlet baskı duruma fikir millet işine düşkün olmalı. Bütün kurtuluş savaşları da böyledir. Türk toplumu da koskocoman bir toplumdur. Biz bunu olumlu anlamda düşündük. Yapılan hayır bakımlı olmalıdır lakin bu hayır misal teşkil ediyorsa açık olmalı. Hiç ortada kampanya yokken biz bunu realize ettik. Devletle de görüştük bunu ve karınca kararınca diyerek Afiyet Bakanlığı'na aktardık bunu. Lakin akşamında devlet kampanya başlattı ve biz kendi kampanyamızı durdurduk. Çünkü devletin raconuna racon kesilmez. Devlet bir yere vaziyet ediyorsa, bir tedbir alıyorsa, bizim durumumuz vatandaş olarak, devlete uymaktır, bu talimat doğrultusunda hareket etmektir. Bir yardım verdik ve yerine ulaştığını düşünüyoruz. Afiyet çalışanlarımızın verdiği mücadele ve şehitler ortada. Devletimiz mücadele ediyor ve bize düşen de desteklemek" ifadelerini kullandı.
"Büyük Kasaba Hastaneleri yapıldı. Bu müthiş bir önsezi ve vizyondur"
Cengiz, şöyle devam etti:
"Mecidiyeköy'deki otel konusunda elimizden geleni yaptık. Burada devleti tebrik ediyorum. Ben devletten gelmeyim ama sağcısı da solcusu da devletçidir. Hepsi karşılıklı noktada buluşur. Burada hazır duran bir yer var. İstediği dek da Sağlık Durumu Bakanlığı kullansın. 13 Nisan 2019'da Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan bir karar var. Dünyada çıkabilecek pandemiye karşısında önlemler alınması şeklinde bir karar var. Devlete Ait Gazete'de var bu. Bu muhteşem bir sağduyu. Ben devletim güçlendikçe mutlu oluyorum. Bunu da bazıları faşist tutuma çekmesin. Burada açık bir önlem var. Politikaya girmiyorum, kimse yanlış anlamasın, Büyük Kasaba Hastaneleri yapıldı. Bu harikulade bir sağduyu ve vizyondur. Bunu eleştirenler oldu. Haklı veya hileli, ben bilemem bunun tekniğini."
Mesut Bakkal'ın kitabı ve Beşiktaş'ın şampiyonluk talebi üzerine ise Başkan Cengiz, "Biz pek 100 tane isteriz, 14 yıl şampiyon olamadık. Ben bu konulara girmeyeyim" dedi.
"23 Nisan paha biçilmez"
23 Nisan Ulusal Bağımsızlık ve Çocuk Bayramı'nın paha biçilmez olduğuna aksan yapan Başkan Cengiz, "23 Nisan çok manalı bir bayram. 3 bayramın birleşmesinden oluşuyor ve bizim için çok değerli. Cumhuriyete giden yolda önemli bir kilometre taşı. Dünyada çocuklar için bayram kutlayan tek ulusuz. Bununla da övünüyoruz. Her sene TRT'nin uluslararası nitelikte düzenlediği organizasyon bu yıl korona virüs sebebiyle yapılamıyor. Samimi kutluyoruz bayramımızı. Koronadan hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize, ailelerine başsağlığı diliyorum. Ön cephede çarpışan sağlık durumu ailemize, hemşireden yer hizmetlisine, doktorlara, bilim adamlarına teşekkür ediyorum. Emniyet ve jandarma mensuplarına da teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Son olarak sarı-kırmızılı camiaya mesaj gönderen Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, "Biz tarafsızlık, şeffaflık ve doğruluk içinde ne varsa camiamızla paylaşıp çözüm yolu ararız. Lakin şundan da muhakkak olsunlar, biz onların başını eğdirmeyiz. Bize defalarca deste oldular, daima da olacaklar. Bütün camialar kıymetli ama ben kendi camiam namına konuşurum. Bizim camiamız paha biçilmez, öbür bir camia. Bu camiayı temsilcilik ettiğim için de iftihar duyuyorum" ifadelerine yer erdi.
