Bilim Kurulu Üyeleri 'Normalleşme' Sürecini Yorumladı: 'Geleneklerin Eskisi Gibi Sürdürülmesi Büyük Sorun'

Bilim Kurulu Üyeleri, 1 Haziran'da başlayan normalleşme sonrası gelişen olgu sayılarını değerlendirdi. Normalleşmenin hatalı algılandığını vurgulayan Prof.

Bilim Kurulu Üyeleri 'Normalleşme' Sürecini Yorumladı: 'Geleneklerin Eskisi Gibi Sürdürülmesi Büyük Sorun'

Bilim Kurulu Üyeleri, 1 Haziran'da başlayan normalleşme sonrası gelişen olgu sayılarını değerlendirdi. 

Normalleşmenin hatalı algılandığını vurgulayan Prof. Dr. Tevfik Veciz, "Tedbirlere riayet şart! Yahut işin ucu kaçar” uyarısında bulundu. Olgu artışının bir nedeninin de törelerin eskisi gibi uygulanması olduğunu söyleyen Veciz, "Nişan, laf, mevlit, asker uğurlaması, taziye gibi gelenek ve göreneklerimizin eskisi gibi yapılıyor olması büyük sorun" dedi.

"Kurallara uyarlamak zorundayız. Dünyada salgın devam ettiği sürece kimse güvende değil." diyen Prof. Dr. Hasan Tezer de aylardır sarf edilen emeğin çöpe gidebileceği uyarısında bulundu.Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise kurallara uyulmasının gerekirse devlet eliyle sağlanması gerektiğini savundu. Ceyhan, "Halkın gönlüne bıraktığınızda iyi yürümediğini görüyoruz. Bunun için bir takım yaptırımlar getirerek daha fazla insanın kurallara uymasını sağlamak zorundayız" dedi. s-1ace050eb5530d41515925f943ffee1472faa2
Normalleşme sürecinin 2. haftasında jurnal vaka sayıları 1500'ü aştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Artış salgının ciddiyetini koruduğu gerçeğiyle hepimizi yüzleştirdi” derken, uzmanlar endişeli. Günlük Vaka Sayısı 1500'lere Çıktı, Bakan Uyardı: 'Hedeften Uzaklaşıyoruz' -

Sıkı tedbirler ve cinayet her tarafta gündemde

s-938476bf2ae1c9d11484425189b00c391404ff
Bilim Kurulu üyeleri sorunun seri normalleşme ile vatandaşın kurallar konusundaki hassasiyetinin azalmasına ast olduğunu belirterek, "Tedbirler ve gerekirse cezai müeyyideler uygulanmalı" diyor.

Prof. Dr. Özlü: Endişelenmekte menfaat var

s-a98904907360d48711bafee57d7b906e155964
Hürriyet'ten Fulya Soybaş'a konuşan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'ye tarafından olgu sayılarındaki artma hepimiz için hayli riskli. "Bu uyandırma zili. Endişelenmekte üstünlük var" diyen Prof. Dr. Veciz, artış trendinin diğer parametrelere yansıması durumunda salgınla mücadelede başa dönebileceğimiz uyarısını yaptı.Özlü, 
"İyileşen hasta sayımız yüksek. Hasta havuzumuz boşalmakta. Şu an panik olmayı gerektirecek bir şart yok ama hastaneye ve yoğun bakıma yatış sayıları da yükselirse o zaman yandık! Her şeye sil her tarafta açmak gerek. O nedenle tedbirlere riayet şart! Yoksa işin ucu kaçar” dedi.

"Normalleşme 'salgın bitti' gibi algılandı"

s-327dd57800cf3f95f633ca3ba94340ff081a23
Prof. Dr. Veciz olgu sayılarındaki artışın normalleşmenin ‘eski normal’ olarak algılanmasından kaynaklı olduğunu belirterek;
“Maalesef toplumda normalleşme ‘Salgın bitti’ ya da ‘Bundan Böyle her şey serbest’ gibi algılandı. Ama virüs aramızda. Sağduyu bir kesim var oysa sayıca azlar. Afiyet Bakanımız da vaka sayılarındaki artışın il bazlı olduğunu açıkladı. Bu noktada ödev sahadaki filyasyon ekiplerinde. Ekipler bu artışın hangi tür kalabalıklaşmadan kaynaklı olduğunu biliyor. Pandemi kurulları analizlere bakarak il bazlı bazı kısıtlama ve tedbirler almalı" ifadesini kullandı.

"Geleneklerin eskisi gibi yapılıyor olması büyük sorun"

s-ae821d8347b3af7e221eaefe204e7caee0b20f
Vaka sayılarındaki artışın bir öteki sebebinin de gelenekler olduğuna uyarı çeken Kısa Ve Öz, şöyle devam etti:
"Bana tarafından artışın bir sebebi de töre kaynaklı. Nişan, söz, mevlit, asker uğurlaması, taziye gibi gelenek ve göreneklerimizin eskisi gibi yapılıyor olması büyük sorun. Elbette ki törelerimizi bırakalım demiyoruz ama mesafe, maske, hijyene dikkat ederek yeni normale göre tasarlanmaları lazım. Ayrıca İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerden yolculuk izninin çıkması da sayıları yukarı çekti. Birçok birey köyüne, memleketine gitti. Kuzenler, amca, dayı buluşmaları, el öpmeler, ev oturmaları derken ortam bulaşa yerinde ışık halkası geldi. Eski alışılmışlık ve ezberlerin yeniden ediyor olması işin kontrolden çıkmasına sebep oluyor. Maske kullanımının öneminin kavranamaması da cabası. Ya takılmıyor, ya usulüne yerinde takılmıyor. Maske denetimi olmalı. Kurallara uymayanlara da cezai müeyyide uygulanmalı.”
s-de411aa4e0fd21bc36e94b51fd0dd9b0c1451c

Prof. Dr. Tezer: Kurallara uymak zorundayız, bilhassa maske konusunda.

s-d99bd13ffb023bc446877e00173006bf82820c
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer ise Türkiye'de olgu sayılarının fazla daha pozitif artmasını beklemediğini belirterek, şunları söyledi:
"1 Haziran’da 'dene-gör' dedik, normalleşme safhasına geçtik. O güden bu yana da benzer şeyi söylüyoruz: 'Salgın bitmedi.' Normalleşme aramak ‘Eskiye döndük’ çağırmak değil. Bütün dünyada vefat oranları ve vaka sayıları artıyor. Türkiye’de vaka sayılarının fazla daha artı artmasını beklemiyorum ama temmuz sonunda ikili rakamlara düşmeyi planlarken bu noktaya ulaşmak öyle de açlık ettiğimiz bir şey değildi. Ülkemizde tek bir olgu görmesek zeka dünyada salgın devam ettiği sürece kimse güvende değil. Kurallara aktarmak zorundayız. Özellikle maske konusunda."

'Aylardır sarf edilen emek çöpe gidebilir'

s-841275d03b481fd62bef82bfc9a65239fe4b98
Tezer, 
"Bundan Böyle dışarıda kayda değer bir tehlike grubu da var. 65+ yaklaşık 8 milyon birey ile 20 yaş altı yaklaşık 20 milyon birey de sahnede. Havanın ısınmasıyla birlikte ‘Virüs bulaşmaz’ gibi bir düşünceye girildi. Ancak bu doğru değil. Kaldı ancak virüse aleyhinde bir aşımız da yok. Kurallar belirli: Maske, uzaklık, hijyen. Vakaların artması buna uyulmadığını gösteriyor. Derhal kademeli olarak başka esneklikler de gelecek, düğünler başlayacak. Kurallara uyulmaması fazla tehlikeli. Aylardır sarf edilen emek çöpe gidebilir. Uyarıların şiddetini arttırmak gerekiyor seslenmek ama" diye konuştu.

Prof. Dr. Ceyhan: Kaide ihlali yüzde 95 altına indikçe olgu artar

s-48d818ff252d9f851e503abe0a0e8aaafd1204
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da Türkiye'nin normalleşme olarak 'aç-kapa' yani 'Tüm tedbirleri kaldır, beklemeye geç' yöntemini uyguladığını, bu kapsamda da olgu sayılarındaki artışın ‘sıradan’ olduğunu söyledi.Ceyhan, 
"Çoğu ülke bizim yaptığımız gibi yaptı. Bir lahza önce ekonominin düzelmesi gerekli diye düşündüler. Ama ‘aç-kapa’ yöntemini uygulamanın 2 önemli kriteri var. Birincisi, sıhhat altyapısının yeterli olması. Bu açıdan bir sıkıntımız yok, yoğun bakım sayımız yeterli. İkinci kıstas ise halkın tedbirlere iyi harmoni sağlaması. Sıkıntımız bütün da bu noktada. Tedbirler kalkmadan önce toplumun yüzde 90’ının korunduğunu, izole olduğunu düşünüyorduk. Amaçlamak zorunda olanlar dışında herkes evindeydi. Hemen ise 80 milyon açık havada. Yani 200 bin olgu ile bu işten kurtulmak için nüfusun en düşük yüzde 95’i maske-mesafe kuralına uyarlamak zorunda fakat vaka sayıları artmasın. Kural ihlali yüzde 95 altına indikçe vaka artar” dedi.

"Halkın gönlüne bıraktığınızda iyi yürümediğini görüyoruz"

s-a03ee1db3952cb911a89601613123284977c37
Olgu sayısındaki artışı önlemek için kurallara uyumun gerekirse devlet eliyle sağlanması gerektiğini savunan Ceyhan, şunları söyledi:
"Halkın gönlüne bıraktığınızda iyi yürümediğini görüyoruz. Bunun için bir takım yaptırımlar getirerek daha pozitif insanın kurallara uymasını karşılamak zorundayız. Mesafeyi denetlemek baskı olabilir oysa maskeye bir yaptırım, cezai müeyyide uygulayarak daha yüksek oranda takılmasını sağlayabiliriz. Yalnızca olgu sayısı değil, yoğun bakıma yatan ve solunum cihazına bağlanan hasta sayılarında da çoğaltma var. Bunun nedeni 65 yaş ve üzerinin tedbirler alınmadan toplum içine çıkarılması. Fakat bu kontrollü yapılabilirdi. Örneğin AVM’ler, kuaförler, marketler, bankalar haftanın bir günü yalnızca bu gruba hizmet verebilir, bu tehlikeli grup ağır ağır topluma adapte edilebilirdi."
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER