Ülke TV'de 15 Temmuz ile ilgili yaptığı açıklamalarla gündem olan Sevda Noyan'a yönelik tepkiler sürüyor. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi AKP'li Bülent Arınç, programın sunucusu Esra Elönü için "Görüntüsü ara sıra beni korkutur" derken Sevda Noyan için de "Bunlar yüzünden insanlar başörtüsünden nefret ediyor" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” programına katılan Sevda Noyan, canlı yayında şu ifadeleri kullanmıştı:
"15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Bizim aile 50 kişiyi götürür. Biz çok donanımlıyız maddi manevi olarak. Bizim sitede halen 3-5 kişi var, benim listem hazır"
Noyan'a tepkiler için
Televizyon Ekranlarında Ölüm Tehdidi: 'Listem Hazır, Darbeye Kalkan Olursa Bizim Aile 50 Kişiyi Götürür' -"Başörtülülere sokakta yürürken hakaret ediyorlar. Bu kadınların yüzünden"
"Başörtülülere sokakta yürürken hakaret ediyorlar. Bu kadınların yüzünden" "Başörtülülere sokakta yürürken hakaret ediyorlar. Bu kadınların yüzünden"
Gazeteci Kemal Öztürk’ün YouTube programına katılan eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç gazeteci Esra Elönü'nün görüntüsünden korktuğunu da belirterek şunları söyledi:
Şimdi kadın hiç konuşulmayacak birşey konuşuyor. "Biz kuvvetliyiz, en az 50 kişinin hakkından geliriz, 15 Temmuz'da çoğunu haklayamadık fakat acilen bir fırsat bulsam bizim siteden minimum 10-15 adamı temizlerim" diyor. Bayan söylüyor bunları.Başında örtüsü olan ve dindar olduğunu söyleyen bir bayan, asmaktan kesmekten bahsediyor. Bu başörtüsü nefreti doğuracak ondan korkuyorum. Yoksa bu bayan ne halt ederse etsin. İşin orasında değilim. Mİllet başörtüsünden dehşet edecek. O ayla geldi zaten. Sokakta yürürken birisi çullanıveriyorlar, hakaret ediyorlar. Niçin? Bu kadınların yüzünden."
Noyan’ın sözleri RTÜK gündeminde
Noyan'ın açıklamaları Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun da gündemine taşındı. OdaTV'nin haberine tarafından RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşçı, başvuru vererek laf konusu programın derhal üstteki kurul gündemine alınmasını istedi.Taşçı, dilekçesinde söz konusu yayında yaşananları özetledi ve şu ifadeleri kullandı:
Bütün bu hafıza ötesi sözlerin bir televizyon ekranında dile getirildiği gerçeğinden hareketle RTÜK’e de önemli tayin düşmektedir.6112 Sayılı Yasa gereğince, yayınlarda toplumun kin ve düşmanlığa kışkırtma edilmesini veya toplumda dehşet duygularının oluşturulmasını durdurmak Radyo ve Televizyon Üstteki Kurulu’nun en kayda değer görevleri aralarında yer almaktadır. Şiddeti özendirici yayınları da denetlemek RTÜK’ün sorumluluğundadır.RTÜK’ün toplumda böylesine infial yaratan, kutuplaştırıcı, korkutma edici, tepeden tırnağa zor ve nefret söylemine ekranda yer verilmiş olmasını görmezden, duymazdan gelmesi düşünülemez. Huysuz halde, RTÜK’ün Anayasadan aldığı kuvvet ve yasanın kendisine verdiği televizyonları teftiş görevini yerine getirmemiş olur. Bunun da yasal sonuçları olması kaçınılmazdır.Yukarıda ayrıntılı olarak yer verdiğim ve irdelediğim laf konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun bu yayını; 6112 sayılı Kanunun 8. Maddesi 1. Fıkrası (b) Bendinde yer alan ‘Irk, dil, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda korku duyguları oluşturamaz’ ilkesine açık açık kuralsızlık oluşturmaktadır. Yukarıda belirttiğim Kanun maddesi gereğince söz konusu yayın için hemencecik değer biçme raporu düzenlenerek, ilk Üstteki Kurul gündemine alınması hususunda gereğini talep ederim.
