“Döviz piyasasında manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin cezası ağır olabilir”

Son günlerde dövizde, özellikle de dolarda yaşanan fazla yükselişin, yurt dışındaki bir takım finans kurumlarının manipülatif işlemleri nedeniyle gerçekleştiği saptama edilmiş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'da aynı gün çıkardığı yönetmeliği hemen uygul.

“Döviz piyasasında manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin cezası ağır olabilir”

Son günlerde dövizde, özellikle de dolarda yaşanan fazla yükselişin, yurt dışındaki bir takım finans kurumlarının manipülatif işlemleri nedeniyle gerçekleştiği saptama edilmiş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'da aynı gün çıkardığı yönetmeliği hemen uygulayarak BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG'ye işlem yasağı getirmişti.

Gelişmeleri değerlendiren İstanbul Okumuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Ulusoy, bu üç tanıdık olmayan banka ile birlikte onlarla meslek birliği yapan Türk bankalarına, bu işlemlerden üstünlük sağlamışlarsa, sağlanan menfaatin iki katından eksik olmamak üzere, bir önceki yıl sonu parasal tablolarında bulunan faiz, kâr payı gelirleri, alınan aidat ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde beşine kadar, idarî para cezası uygulanabileceğini söyledi.

“Üç yıla değin hapis cezası verilebilir”

Mali piyasaların döviz fiyatlarında nadiren ani yükseliş ve inişlere alışık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ulusoy, “Ama bu fiyat değişikliklerinin manipülatif olduğu takdirde BDDK ağır para cezaları kesebilecek. Sahiden 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na 20 Şubat 2020'de eklenen 76/A maddesi ile para piyasalarında manipülasyonun yasaklanmış olduğu belirlenmişti. Daha önceden yalnızca bankaların itibarlarının zedelenmesi suçu vardı. Bankacılık Kanunu'nun 74'üncü maddesi ile Basın Kanunu'nda belirli araçlarla veya radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik veri iletişim araçları ve güya yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa bile bile sebep olma veya bu yolla yalan yanlış haber yayılma yasak ve cezası da bir yıldan üç yıla dek hapis ve bin günden iki bin güne kadar adlî para cezası olarak belirlenmişti “dedi.

“Bir orantısızlık laf konusu”

2 Şubat 2020 tarihinden beri manipülasyonun sermaye piyasalarında olduğu gibi, para piyasaları için de dobra dobra bir kabahat olarak düzenlendiğini kaydeden Prof. Dr. Ulusoy, “İkisi arasındaki fark, Sermaye Piyasası Kanunu ‘piyasa dolandırıcılığı' diye adlandırdığı manipülasyona sadece adli para cezası yok, hapis cezası da öngörüyor. Bankacılık Kanunu'nun 158'inci maddesi ise, para piyasalarındaki manipülasyona yalnızca idari para cezası öngörüyor. Ancak sermaye piyasalarındaki manipülasyonun etkisi makro idareli düzeyde değildir, sadece ilgili yatırımcıyı ve şirketi olumsuz etkiler. Ama mali piyasalardaki, örneğin döviz manipülasyonu tüm bankacılık ve döviz piyasasını etkiliyor, hatta döviz borcu olan, dövizle alışveriş yapan halk veya özel sektörden herkesi olumsuz etkiliyor. Meydana getirdiği olumsuz etkinin alanı ve sonuçlarına kadar daha ağır olmasına rağmen, mali piyasalardaki manipülasyona yalnızca yönetimle ilgili para cezası, sermaye piyasalarındaki manipülasyona ise keza hapis hem de yönetimle ilgili para cezası öngörülmesi, suçların ağırlığı ile cezaları arasında bir orantısızlığa niçin olmuş” diye konuştu.

Kimler için geçerli?

Prof. Dr. Ulusoy, “Parasal piyasalarda manipülasyon ve aldatıcı hareketlerin cezası tamamiyle 76/A maddesi kapsamındaki parasal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemler olarak kabul edilen işlem ve uygulamaları gerçekleştirenlere avantaj sağlanması hâlinde sağlanan menfaatin iki katından az olmamak üzere, bir önceki yıl sonu finansal tablolarında yer alan faiz, kâr payı gelirleri, alınan vergi ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri toplamının yüzde beşine kadar idarî para cezasıdır” ifadelerini kullandı.

Sermaye piyasasında geçerli olan piyasa dolandırıcılığı suçunun herkes için geçerli olduğunu, oysa Bankacılık Kanunu'nun 76A maddesindeki parasal piyasalarda manipülasyon ve aldatıcı hareket suçlarının sadece bankalar için geçerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ulusoy, “Madde, Bankacılık Kanunu kapsamına giren bankaların bu suçu işleyebileceğini belirtiyor. Basın mensupları, gazeteciler, ekonomistler, yorumcular bu madde kapsamı dışındalar. Parasal piyasalara karşın manipülasyonun ya da aldatıcı hareketin radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın ya da elektronik data iletişim araçları ve benzeri yayınlama araçlarından biri vasıtasıyla bankalar haricen kim olursa olsun işlenmesi halinde BDDK'nın idari para cezası verme yetkisi değil” biçiminde konuştu.

Prof.Dr. Ulusoy, “BDDK olasılıkla bu düzenlemeyi birincil kere BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG için uygulayıp onlara para cezası verebilecek, para cezasını da bu bankaların Türkiye'deki alacaklarından tahsil edebilecektir” dedi.

Hangi işlemler kabahat zarfında?

BDDK'nın, Bankacılık Kanunu 76A maddesinden aldığı yetki ile hangi meslek ve işlemlerin, hareketlerin parasal piyasalarda manipülasyon ve aldatıcı hareket olduğunu, 7 Mayıs 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmeliğin 4'üncü maddesi ile belirlediğini kaydeden ve “Yönetmelik yeni çıktı lakin kanun eski. Lakin BDDK'nın 20 Şubat 2020'ye dek geri gidip bankaların hareket ve işlemlerini incelemeye alması hukuki güvenliği zedeler” diyen Prof. Dr. Ulusoy, “BDDK'ya tarafından bir mali aracın arzına, talebine ya da döviz kuru ve faiz dahil fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran ya da uyandırabilecek olan ya da bu fiyatın olağandışı veya yapay düzeyde tutulmasını karşılayan veya sağlayabilecek olan yanlış ya da yanıltıcı bilgi ya da söylentileri, internet dahil herhangi bir kitle irtibat aracı aracılığıyla veya diğer bir yolla dağıtmak, manipülasyon ve yanıltıcı hareket olarak kabul ediliyor. Ancak bu eylemin aynı zamanda Anapara Piyasası Kanunu'nun 107'nci maddesindeki bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunu da oluşturabileceği unutulmamalıdır” açıklamalarında bulundu.

Prof. Dr. Ulusoy, sözlerini şöyle tamamladı: “BDDK kadar belirlenen bazı hareketler var fakat, bunlar bankaların ve çalışanlarının faaliyetlerini amacı aşacak şekilde kısıtlayıcı özellik taşımaktadır. Örneğin, bir banka çalışanının müşterisini gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirmesi, parasal sisteme olan güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek şekilde bilgi ve söylentiler yayması manipülasyon ve aldatıcı hareket olarak düzenlenmiş. Bu durumda hiçbir bir banka çalışanının müşterilerine döviz ya da diğer parasal araçlarla ilgili veri vermeye hevesli ve cesaret etmeyeceği ortada. Laf konusu yönetmeliğin, bankaların faaliyetlerini zorlaştırıp sekteye uğratma ihtimaline binaen, tekrar gözden geçirilmesinde avantaj olabilir.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER