Uzun boyluydu, koyu renk dalgalı saçları omuzlarına dans eder gibi dökülüyordu. Çok güzeldi güzel olmasına ama onun en çarpıcı yanı gözleriydi. Nadir bulunan bu göz rengi nedeniyle sinemanın efsane yıldızı Elizabeth Taylor'a benzetildi. Bir başka deyişle tıpkı Taylor gibi menekşe rengi gözleriyle ışıl ışıl bakıyordu dünyaya. Zaten katıldığı yarışmadan da birincilik tacını giyerek ayrıldı. O artık adını Türkiye'nin en güzel kızları arasına yazdırmıştı.

Kısa Bir Sinema ve Müzik Deneyimi

Meltem Doğanay, Türkiye Güzeli seçildikten sonra kısa bir sinema deneyimi yaşadı. Yönetmenliğini Ümit Elçi'nin üstlendiği 1991 tarihli Mem u Zin adlı filmde kamera karşısına geçti. Yine aynı yıl Bir Kadın Düşmanı adlı yapımda da rol aldı. Ayrıca bir süre köşe yazarlığı da yapan Doğanay, 1987 yılında katıldığı Asya Pasifik Güzeli yarışmasında da birinci oldu.

Özel Hayatı ve Sonrası

Meltem Doğanay, kısa bir süre müzik kariyerine de adım attı ve "Menekşe Gözler" adlı bir albüm çıkardı. Ancak kariyeri beklenen hızda ilerlemedi ve sonra evlenerek sessiz bir hayat sürmeye başladı. Kocasını erken yaşta kaybeden Doğanay, bu acı olayın ardından kendisini üç çocuğuna adadı ve hayatını onların büyümesine adamaya karar verdi.

Doğanay, güzelliğiyle dikkat çekse de fiziksel güzelliğin kendisi için asıl önemli olmadığını belirtti. Onun için değerlerin, güzellikten daha üstün olduğunu vurgulayan Doğanay, çocuklarına olan sevgisinin ve onların mutluluğunun her şeyin önünde olduğunu ifade etti.

Meltem Doğanay, Türkiye'nin "menekşe gözlü" güzellik kraliçesi olarak hızlı bir çıkış yapmış ancak kendine daha sakin ve aile odaklı bir yaşam seçmiştir. Şu anda erkek kardeşi Bora ile birlikte bir restoran işletmektedir.