TTB’den Prof. Dr. Adıyaman: Büyük şehirlerde niçin maske takma zorunluluğu değil?

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, ‘maske takılması gerekli kentler' listesine Diyarbakır, Erzurum, Rize, Şanlıurfa, Kayseri‘nin de eklendiğini duyurdu ve maske takılmadan sokağa çıkılması yasak olan şehir halkı sayısı 42'ye çıktığını açıkladı.

TTB’den Prof. Dr. Adıyaman: Büyük şehirlerde niçin maske takma zorunluluğu değil?

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, ‘maske takılması gerekli kentler' listesine Diyarbakır, Erzurum, Rize, Şanlıurfa, Kayseri‘nin de eklendiğini duyurdu ve maske takılmadan sokağa çıkılması yasak olan şehir halkı sayısı 42'ye çıktığını açıkladı. Bugün alınan kararla bu illere Yalova da eklendi ve maske takılması gerekli kentlerin sayısı 43’e yükselmiş oldu.

Ancak bu iller arasında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kalabalık şehirlerin olmaması vatandaşları endişelendirdi.

İLGİLİ HABERMaske muamması... 42 ilde yasak, İstanbul'da serbest!Maske muamması... 42 ilde yasak, İstanbul'da hür!

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, İstanbul gibi salgının yoğun olarak görüldüğü şehirlerde niçin maske takma zorunluluğu olmadığı konusunda sozcu.com.tr‘ye konuştu. Prof. Dr. Adıyaman, maske takmanın önemini belirtirken, pandemi yönetiminin maske takma zorunluluğu getirmekten ibaret olmadığını da vurguladı.

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman,

BİLMECE Mİ ÇÖZECEĞİZ?

“İstanbul, Ankara ve İzmir’de maske takma zorunluluğu getirilmedi. Niçin getirilmedi bilmiyoruz. Bununla ilgili bir fikrimiz değil. Ama ‘niçin listedeki o illere yükümlülük getirildi?’ onu da bilmiyoruz. Hangi kriterlere tarafından bu kararlar alındı?” şeklinde konuşan Prof. Dr. Adıyaman, bu süreçte idarecilerin transparan olması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

Pandemi sürecinde idareciler şeffaf olmalı; ‘hangi illerde ne değin hasta var?’ açıklanmalı. Açıklamada sadece ‘bazı bölgeler’ ifadesi kullanılıyor. O bölgeler neresi? Bilmece mi çözeceğiz? Bir idarecinin inandırıcı olması için bahşedilen bilgiler konusunda şeffaf olması gerekiyor, dünyanın öteki ülkelerinde olduğu gibi açık bir şekilde verileri paylaşılması gerekiyor.

“ANKARA’DA KÜMELENME VAR”

Örneğin Ankara’da COVID-19 kümelenmeler biçiminde görüldüğünü biliyoruz . Lakin nerelerde, ne değin hasta var, yaşları, cinsiyetleri ne? Bilmiyoruz. Dolayısıyla net bir şey söyleyemiyoruz.

“GEREKİRSE MORALİMİZ BOZULSUN”

Dünyada yalnızca Türkiye’de hiçbir şey kamuoyu ile açıkça paylaşılmıyor, ‘toplumun morali bozulmasın’ der gibi saklanıyor. Ancak topluma reel bilgi verilmeli. Icabında moralimiz bozulsun. Ama o şekilde tedbir alır ve idareye yardım olabiliriz.

YENİ BAYAĞI DEĞİL, YENİ AÇILMA

TTB olarak ‘yeni bayaği’ yerine ‘yeni açılım’ demeyi seçim ediyoruz. Çünkü halk müziği ‘yeni siradan’ dediklerinde yanlış anlıyorlar ve eskisi gibi davranmaya başlıyorlar.

Biz TTB olarak Mayıs ve Haziran aylarında direktifler yaptık. ‘Yeni açılma’nın Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği gibi epidemiyolojiden faydalanarak, kademeli bir şekilde olması gerekiyor. Bugün vakalar arttı. Biz bugünleri daha evvelden öngörmüştük ve üzgünüz fakat yanılmadık.

İLGİLİ HABERBakan Koca: Maske takıyormuş gibi yapanları uyaralımBakan Koca: Maske takıyormuş gibi yapanları uyaralım

SALGINLA MÜCADELE YALNIZCA MASKE TAKARAK OLMAZ

Diğer bir kayda değer nokta da şu oysa; salgınla uğraş maske takma zorunluluğu getirilmesine indirgenmemeli. Maske takmak kimsesiz yeterli yok. Bunun yanında asgari 2 metre olacak şekilde sosyal uzaklık de koymakmak gerekiyor. Lakin bu koşulları bütün sosyal alanlarda ortadan kaldrırsanız işe yaramaz.

Pandemi mücadelesinin iki boyutu var; biri kişisel diğeri de yönetimsel önlemler. Fakat bunlar ayrı olursa önlem almanın hiçbir anlamı değil. İkisi kombine olmalı, bir arada alınmalı. Kişisel olarak maske, mesafe ve kişisel hijyen önlemi alsak da yönetimsel önlemler buna yerinde koşulları yaratmazsa hiçbir anlamı değil.

KURAL VAR, KONTROL YOK

Yeni açılım kurallarını koyduysanız denetleyeceksiniz. Bu kötü salgın yönetiminin suçunu topluma atamazsınız. Salgın arttığında ‘maske takmadığınız için’ arttı diyorsunuz lakin siz sokağa çıkma yasağında bile 1,5 milyon işçiyi fabrikalara, madenlere, inşaatlara gönderdiniz.

“SALGIN OLASILIKLA 2023’E DEK DEVAM EDECEK”

Bu hastalık her tarafta pik yapmaya başladı. Bakın dalga demiyorum, pik diyorum. DSÖ de bunu öngörüyordu zaten; ‘eğer süratli bir yeni açılma olursa 2.-3. pikler çıkabilir’ deniliyordu zaten.

Corona virüsü salgını olasilikla 2023 yılına değin devam edecek. Yani sahiden biz normali yok, yeni normali de göremeyeceğiz hiçbir zaman.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER