Virüs sonrası ‘harmoni bozukluğu’na uyarı

Uzmanlar, korona virüs salgını sebebiyle uzun bir süredir evlerde geçirilen sürenin ardından, iş ve sosyal yaşantıya geri dönüşle birlikte bazı psikolojik sorunların da ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

Virüs sonrası ‘harmoni bozukluğu’na uyarı

Uzmanlar, korona virüs salgını sebebiyle uzun bir süredir evlerde geçirilen sürenin ardından, iş ve sosyal yaşantıya geri dönüşle birlikte bazı psikolojik sorunların da ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Geçirdiğimiz sürecin etkilerinin herkes için farklı olabileceğinin altını çizen Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi, yaşanabilecek psikolojik sorunları muhabere ederek sürecin nasıl daha dinç bir şekilde atlatılacağı konusunda bilgiler verdi. Sevi, “Idrak ve beklentilerimiz duygularımızı ve bu süreci nasıl yaşadığımızı etkileyecektir. Her şeyin pat diye eskiye dönmesini ummak hayal kırıklığı oluşturabilir. Eskiye dönüş aşamalı olacaktır. Bu koşul bıktırıcı gibi görünse de ortaya çıkabilecek daha büyük sorunları önleme amacı içerdiği hatırlanmalı ve sabırlı davranılmalıdır. Eski hayatımıza ilişkin rutinler mümkün olduğunca bu normalleşme sürecinin bir parçası olmalıdır” diyerek kayda değer uyarılarda bulundu.

“BU SÜRECİ HERKES FARKLI ŞEKİLDE YAŞAYACAK”

Bu süreçte duygularımızda değişimler ayrım edebileceğimizi söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi, şöyle devam etti; “Bu süreçte birbirimizden fazla ayrı duygular da yaşayabiliriz. Bu son derece doğal. İyi ama de şehvetli tepkiler verebiliyoruz. Bu noktada bu duyguların yoğunluğu, şiddeti, süresi ve kişinin yaşamına etkisini dikkate almamız gerekir. Kişide keskin sıkıntı yaratıcı ve süreğen mutsuzluk, karamsarlık, tedirginlik, uyku sorunları, iştah sorunları, kaygı nöbetleri, yas nöbetleri, çabuk sinirlenme, saldırganlık, konsantrasyon güçlükleri, içe kapanma, meslek, okul ve/veya aile ortamında işlevselliğin bariz şekilde bozulması ile kendine hasar verme düşünceleri ya da davranışları gibi belirtiler takviye almayı gerektirebilir. Akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, düzen bozukluğu, bunalım ve anksiyete bozuklukları gibi psikolojik sorunlar bu dönemin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, bu dönemde daha yoğun yaşanabileceğini düşündüğüm armoni bozukluğu belirgin psikolojik ve sosyal stresörlerin ortaya çıkmasından sonra ilk 3 ay içinde yaşanan yoğun şehvetli ve davranışsal sorunları içerebilir. Depresif duygudurum, acelecilik duygudurum ya da tavır problemleriyle seyredebilir. Psikolojik ya da psikiyatrik yardım almayı gerektirebilir. Yakını hastalanan ya da yakınını kaybeden kişiler akut gerginlik bozukluğu ya da travma sonrası gerginlik bozukluğu yaşayabilirler. Bu sözü geçen durumlar da çare edilmediğinde buhran veya kaygı bozukluklarına neden olabilir. Bütün bunlara ilave olarak hepimiz bu süreçte şartların değişmesi yaşıyoruz, kendimizi bir arz mutsuz veya evhamlı hissediyor olabiliriz, yaşadığımız her semptom bir psikiyatrik rahatsızlık yaşadığımız anlamına gelmez. Yukarıda bahsettiğim sorunlar işlevselliğimizi bozuyorsa ve kendi başımıza çözmekte zorlanıyorsak mutlaka uzman desteği almalıyız”

“DURUMUN PSİKOSOSYAL ETKİLERİNİ DEVAM EDEBİLİR”

Karantina döneminde yaşanan psikolojik sorunların adi yaşantıya dönüşte psikolojik sorunlar getirip getirmeyeceği hakkında data veren Oya Mortan Sevi, “Üzerinde pek fazla denetim gücümüzün olmadığı bir sürece şahitlik ediyoruz. Tüm dünyada milyonlarca insan ölüyor, kendi hayatlarımız ve yakınlarımızın hayatları ile ilgili endişeliyiz ve her şey bitse de bu durumun olası psikososyal etkilerinin süreceğini varsayım ediyoruz. Sürdürülen sorumluluklar sebebiyle birçok insan duygularını baskılıyor ve sorunları düşünmeyi erteliyor olabilir, yaşam şartları da baş etme gücümüzü zorluyor olabilir, bunun sonucunda psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir veya zaten var olan psikolojik sorunlar tetiklenebilir. Bir De bayağı yaşantıya dönüş ile birlikte bazı stresörler ortadan kalkarken yeni stresörler eklenebilir yaşamımıza. Fiziki, hesaplı ve sosyal değişimler yaşanabilir ve bu değişimler de psikolojik olarak bizleri etkileyebilir. Oysa bu sürecin etkilerinin de cümbür cemaat üzerinde birebir benzer olmasını bekleyemeyiz. bununla birlikte, olayları yorumlama biçimimizin, ağırlık kaldırabilme gücümüzün, ne dek yükle başa çıkmaya çalışıyor olduğumuzun ve bu süreçteki sosyal desteğimizin bu dönemi nasıl atlatacağımız üstünde bir etkiye sahip olacağını söyleyebiliriz” biçiminde konuştu.

“1 AYDAN UZUN SÜRÜYORSA DESTEK ELDE ETMEK DURUM”

Karantina öncesi iş yaşamına geri dönmenin konsantrasyon güçlükleri doğurabileceğini söyleyen Sevi, “Ama bunun doğal olduğunu hatırlamalılar, insan mekanik bir varlık yok; zihnimizdeki görüşler, duygularımız, bedenimiz birbirini ve meslek ortamındaki performansımızı etkileyebiliyor. Kendilerini yargılamadan bu durumun zamanla düzeleceğini kendilerine söylemeliler. Önlem ve kısıtlamaların bir vakit daha devam edebileceğini düşünürsek meslek ortamındaki alışkanlıklarını eskisi gibi sürdürmeleri de zaman alabilir. Oysa yoğun şekilde devamlı, kişide belirgin bıkkınlık oluşturan ve günlük işlevselliği bozan belirtiler olur ya de takviye almayı gerektiren bir psikolojik sorunun işareti olabilir”

“ESKİ RUTİNLERDE ÇOK POZITIF DEĞİŞİKLİK YAPMAMAKTA MENFAAT VAR”

Normalleşme döneminde yapılması gerekenler hakkında tavsiyeler veren Dr. Öğr. Üyesi Oya Mortan Sevi son olarak şunları söyledi; “Gerçekte insanların evde kaldıkları ya da kısıtlı dışarı çıkma ile sürdürdükleri yaşamlarında günlük rutinlerinde çok fazla değişiklik yapmamış olmaları bundan daha sonra da işlerine yarayacaktır. Mesela uyku ve besin alışkanlıklarını fazla pozitif değiştirmemiş almak, evvelden de uğraştıkları manâsız vakit aktivitelerine vakit ayırmış elde etmek, eksik da olsa kendine zaman ayırmış olmaktan bahsediyorum. Şimdiye kadar yapılmadıysa bile mümkün olduğunca bunlara dikkat etmeye başlamalılar. Yeni iyi alışkanlıklar için de iyi bir dönem. Maddesel aktiviteler arttırılabilir, evde de uygulanabilecek olan yoga ve meditasyon gibi gevşeme yöntemlerine başvurulabilir. Sosyalleşme açısından kısıtlılık devam etse de sosyal medya aracılığıyla aile ve arkadaşlarla ilişkiler devam ettirilmelidir. Sorumlulukların paylaşımı için de yakın çevreden sosyal yardım alınabilir. Bütün bunlara ilave olarak kişinin kendi başa çıkma yöntemleri ve sosyal destek ağları sorunları çözmede yeterli olmuyor ise psikolojik destek arayışına girebilir.”

 

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER