Batı Karadeniz’de ana vatanı Çin, Kore ve Japonya olan kahverengi kokarca alarmı

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.

Batı Karadeniz’de ana vatanı Çin, Kore ve Japonya olan kahverengi kokarca alarmı

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, fındık ve tarım üreticilerini kahverengi kokarcaya karşısında uyararak, önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Esas vatanı Çin, Kore ve Japonya (Doğu Asya) olan zararlı böceğin yalnızca fındıkta yok, çoğu meyve, sebze ve süsleme bitkileri ile beslendiğinin bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, “Ülkemize Gürcistan üzerinden 2017 yılında antre yapmış ve ilk olarak Doğu Karadeniz'de görülmüştür. Bir yılda Karadeniz'in doğusundan batısına çabucak yayılış gösterdi ve 2018 yılında Sakarya'nın Hendek ilçesinde saptama ettik. Kayıtlarda zararlının İstanbul'da varlığı bilinmektedir. Karadeniz iklimi böceğin yayılması ve yaşamını devam ettirebilmesi için fazla uygundur” diyerek üreticileri ve yetkilileri uyardı.

"Fındık öncelikle edinmek üzere çoğu sebze ve meyveye hasar veriyor"

Kahverengi kokarcanın zararlı çok sayıda bitki ile beslendiğini söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, "Konukçuları arasında fındık ilk önce elde etmek üzere buğday, darı, sorgum, soya, pamuk, günebakan, şerbetçiotu gibi tahıllar ve endüstri bitkileri; elma, armut, şeftali, Trabzon hurması, yaban mersini, kivi, turunçgil gibi meyveler; fasulye, bezelye, biber, domates, salatalık gibi çoğu sebze ve süsleme bitkileri de yer alıyor." dedi.

“Fındıkta kalite ve verimi yüzde 50 azalttı”

Zararlı böceğin Amerika ve Avrupa ülkelerinde de yayılış gösterdiğini söyleyen Öztemiz, “Amerika, Avrupa ve Gürcistan'da bir takım bahçelerde yüzde 80'lere ulaşan zarar laf konusudur. Doğu Karadeniz'de zararlı böceğin fındıkta kalite ve verimi yüzde 50 azalttığı ve bulaşık fındık oranının yüzde 20'lerde olduğu bildirilmiştir. Mayıs ayına girdiğimiz bugünlerde kahverengi kokarcanın görülmesi muhtemeldir. Kışı ergin olarak geçiren zararlı böcek mayıs ve haziran aylarında yumurtalarını yaprakların alt kısmına gruplar halinde bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan nimfler fındıkta bitki özsuyunu emerek beslenmeye başlar. Meyvelerde beslenme sonucu fındıkta abes ve dolgun meyve oluşumu ile lekeli iç biçiminde zarar meydana getirirler” diye konuştu.

"Meyve ve sebzelerin şeklini ve lezzetini de etkiliyor"

Meyvelerde renk değişimi, biçimsizlik, acılaşma ve pazar değerinin azalmasına da niçin olduğunun altını çizen Öztemiz, “Zararlı iki döl vermektedir. Temmuz-ekim aylarında ikinci dölün nimf ve erginleri görülür ve benzer şekilde beslenmeye devam ederler. Hava koşullarına tabi olarak ekim-kasım aylarında kışı devretmek için kışlağa çekilen ergin böcekler zaman zaman evlerimize girerek kirli koku salgılarlar ve insanları rahatsız ederler. Beslenmeden kışı geçirdiği bu zaman; takriben 4-5 aydır. Havaların ısınması ile birlikte nisan-mayıs aylarında kışlakları terk eden ergin böcekler her tarafta görülmeye başlar ve yumurta bırakarak yaşamına devam ederler. Görüldüğü gibi tarımsal alanlarda yaklaşık 7-8 ay etkin olan zararlıya aleyhinde üreticilerimizin vaktinde ve doğru şekilde bu böcekle uğraş yapmaları gerekiyor” biçiminde konuştu. Bir an önce tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Öztemiz, tedbirler alınmadığı taktirde Doğu ve Orta Karadeniz'de tez yayılış gösterdiği gibi Batı Karadeniz ve Marmara Bölgesi'nde de yayılarak ilk olarak fındık bahçeleri olmak üzere meyve, sebze ve süs bitkileri alanlarında verim ve kaliteyi düşürerek hesaplı kayba niçin olabilecek potansiyele sahip olduğunun altını çizdi.

“Entegre uğraş uygulamalıyız”

Zararlının yayılışını engellemek için karantina tedbirlerinin alınmasının kayda değer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, “Karantina tedbirlerinin alınması ve eradikasyon yönteminin uygulanması fazla kayda değer. Zararlının mücadelesinde çevreye en az zararı olan çaba yöntemlerine öncelik vermeliyiz. Uygun olan tüm mücadele yöntemlerini bir arada kullanarak, yani entegre mücadele uygulamalıyız. Kışlamış ergin, nimf ve yeni cins erginlerin toplanıp yıkım edilmesi popülasyonu azaltacaktır. Mekanik olarak elle yapılabileceği gibi ışık ve fermon tuzakları da kullanılabilir. Zararlıya karşısında feromon tuzakları gerek popülasyon takibinde ve gerekse kitlesel yakalama amacıyla bir fazla ülkede kullanılmaktadır. Zararlının biyoloji ile ilgili mücadelesinde birçok doğal düşman saptanmıştır. Avcı böceklerden ziyade yumurta parazitoidlerinin etkin olduğu özellikle Samuray arıcığı olarak tanıdık yardımsever böceğin kahverengi kokarcayı kontrol aşağıda tuttuğu rapor edilmiştir. Ülkemizde de bir lahza önce yerli doğal düşmanlarının araştırılması, etkin bulunanlar mevcut ise etkinliğinin araştırılması, yok ise orijin bölgesinden etkin arıcığın ithal edilerek kullanılması yararlı olacaktır” diyerek zararlıyla doğal yöntemlerle mücadele etmenin muhtemel olduğunu açıklama etti.

“Kimyasal mücadele uzun vadede tek başına yeterli olmayabilir”

Entegre mücadelede son çare olarak bilinen kimyasal mücadelede ise kışlamış erginlere karşısında mayıs ayında fındık kurduna aleyhinde yapılacak uygulamaların zararlının popülasyonunu azalttığını söyleyen Öztemiz, temmuz ayında görülen yeni nesil erginlere karşısında uygulanacak mücadelenin daha kayda değer olduğunu dile getirdi. Birçok ülkede yapılan çalışmalarda zararlıyı gözden geçirmek için yapılan kimyasal mücadelenin uzun vadede kimsesiz tatmin edici olmadığının bildirildiğini açıklayan Prof. Dr. Öztemiz, bu nedenle zararlıya karşı sürdürülebilir bir çaba programının başlatılması için gerekli bütün önlemler geciktirilmeden alınması gerektiğini vurguladı.

Ali Yıldız
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER