ABD gümrüğünde, Çin'in Şincan bölgesindeki çalışma kamplarındaki Uygur Türkü bayan ve çocuklara yaptırıldığı kayıtlı insan saçından yapılmış 13 ton mahsul ele geçirildi.
Gümrük ve Sınır Dairesi'nden Brenda Smith, 800 bin dolar değerindeki bu ürünlerin üretiminin ağır bir insan hakları ihlali olduğunu söyledi.
Açıklamada, bu saçların Uygur Türkü kadın ve çocuklardan elde edilip edilmediği konusunda bir açıklama yer almadı.
'Bunları kullananlar, esir insanları düşünmeli'
Kızkardeşi iki yıldır kayıp olan Uygur asıllı ABD'li aktivist Ruşan Abbas, "İnsanın yüreği parçalanıyor. Bu örgü saçları kullanan kadınların, bunları kimin yaptığını, köleleştirilmiş insanları düşünmeleri gerekir. Kardeşim bugün bir yerlerde oturup bu saçları yapmaya zorlanıyor" dedi.
Abbas'ın kardeşinin bir gözetim kampında tutulduğuna inanılıyor.
Saçları gönderen şirket Şincan'da
Çarşamba günü ele geçirilen kargonun Lop County Meixin Hair Product Co. Ltd. adlı bir şirket göre gönderildiği açıklandı.
Şincan'daki bu şirket için ABD yönetiminin geçen ay potansiyel insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım kararı aldığı belirtiliyor.
Bölgede takriben dört yıldır bir milyon Uygur Türkü Müslüman, devletin eğitim amaçlı olduğunu savunduğu kamplarda tutuluyor.
Pekin, önce varlıklarını zeka reddettiği bu kampların, "ayrılıkçı terörizmi" önlemek için gerekli olduğunu savunuyor.
Associated Press ve öteki milletlerarası haber ajansları daha önce Uygur Türklerinin ideolojik eğitime yan tutulduğu bu kamplarda bazı popüler Amerikan markaları için üretim yapıldığını duyurmuştu.
Geçen hafta Çin yönetiminin, Müslüman azınlığın nüfusunun artmasını alıkoymak için mecburi doğum kontrol yöntemleri uygulamaya koyduğu öne sürülmüştü.
Çinli bir akademisyen olan Adrian Zenz göre yapılan araştırma, kadınlara zorla spiral takılması dahil bir takım doğum yoklama yöntemleri ile kısırlaştırma amaçlı müdahaleler yapıldığını bahis ediyor.
Araştırma, Şincan'da nüfus çoğalma hızının, son yıllarda dramatik bir şekilde azaldığını ortaya koydu. Uygur Türkü Müslümanların yaşadığı iki büyük bölgede, 2015-2018 arasındaki düşüş oranı yüzde 84 olarak gerçekleşti. Bu düşüş 2019'da da devam etti.
Şincan bölgesindeki Çinli yetkililer, kampların geçen Aralık'ta kampların kapatıldığını ve tutsakların "mezun" olduğunu" öne sürmüşlerdi.
