İşçi, razı olmadan maaşı düşürülemez

Bir ulus kurumunda taşeron şirket bünyesinde çalışan işçinin maaşı düşürüldü.

İşçi, razı olmadan maaşı düşürülemez

Bir ulus kurumunda taşeron şirket bünyesinde çalışan işçinin maaşı düşürüldü. İş mahkemesinin yolunu tutan işçi; taşeron şirkette veri operasyon ve bilgi yoklama elemanı olarak hizmet akdi ile çalışmaya başladığını, taşeron firmaların kesintisiz değiştiğini, yapılan ihale sonrasında davacının ücretinin haberi ve muvafakati olmadan brüt 1.040,90 TL. olan maaşının 30.12.2009 tarihinde 763.65 TL. ye düşürüldüğünü belirtti. Taşeron yönetimine başvurduğunda ilgili bakanlığın genelgeleri gerekçe gösterilerek ücretinin en az vergi düzeyine düşürüldüğünün belirtildiğini dile getiren şikayetçi işçi; İş Kanununun 22. Maddesine göre de meslek şartlarında esaslı değiştirme teşkil eden ücret düşürülmesini halinde işçiye yazılı bildirimde bulunulması gerektiğini belirterek ödenti alacağı ile ücret farklarının ödenmesi gerektiğini bahis etti. Davalı kurum, davanın reddini talep etti. Duruşma; davanın kabulüne hükmetti. Kararı sanık millet kurumu temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Adeta manifesto niteliğindeki Yargıtay kararında; işçinin aldığı ödenti miktarının düşürülmesi, ikramiyenin veya sosyal yardımın kaldırılması, işçinin işyeri organizasyonunda mevcut görevinden daha daha aşağı seviyedeki bir göreve atanması, egzersiz koşullarının ağırlaştırılması gibi durumların 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi anlamında iş sözleşmesinin içeriğinin emekçi aleyhine değiştirilmesi anlamına geldiği hatırlatıldı. Bu cins değişikliklerin fakat işçinin yazılı onayı ile yapılabileceğine aksan yapılan Yargıtay kararında; "İşçinin dobra dobra tasdik vermediği esaslı şartların değişmesi işçiyi bağlamaz. Vergi indirimine dair esaslı değişikliğin emekçi tarafından açıkça kabul edilmemesine rağmen ödeme döneminde daha az ücret ödenmesi, hatta bu ödemeye dair vergi bordrosunun emekçi göre imzalanması durumunda deha işçinin ayrım vergi isteme hakkı devam eder. Bakanlığa bağlı kuruluşlarda çalışan alt işveren işçilerinin almakta oldukları esas ücretin düşürülmesi, Bakanlık Genelgelerine dayansa dahi çalışma koşullarında emekçi aleyhine esaslı değiştirme niteliğinde olup değişikliğin geçerli olabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62. ve 22. maddelerine göre işçinin açıkça ve yazılı muvafakatinin bulunması gerekir. Bunun anlamı ücrette yapılacak indirimin yazılı olarak işçiye bildirilmesi üstüne işçinin de bu değişikliği altı çalışma günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi durumunda ücrette yapılacak değişim geçerli ışık halkası kazanç. Hizmet sözleşmesinin esaslı unsurlarında yapılacak değişikliğin kabulü işçi göre yazılmış bir muvafakat bildirimi ile yapılabileceği gibi taraflar arasında imzalanacak yeni bir hizmet sözleşmesi vasıtası ile de yapılabilir. Bu şekilde yapılmayan değişikler geçerli değildir. Maddesel uyuşmazlıkta, sanık veya daha alçak işverenleri kadar şikayetçi işçinin ücretinde yapılan indirim için işçiden yazılı bir muvafakat alınmadığı; lakin dava konusu edilen sürede değişen bazı alt işverenler ile davacı arasında hizmet sözleşmeleri imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacı ile daha aşağı işverenler aralarında imzalanan ve ücret miktarının yazılı olduğu hizmet sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi dahilinde ücrette yapılan indirimi işçinin yazılmış olarak kabul ettiğini gösterir ve bu tarihten itibaren ücrette yapılan indirim geçerli ışık halkası gelir. Bu sebeple yeni iş sözleşmesi yapılarak ücretin indirilmesine işçi göre muvafakat edildikten sonradan fark ücret istek edilmesi mümkün değildir. Duruşma kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedildi." denildi.

Süleyman Aydın
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER