Nebati, özellikle Türkiye'nin jeopolitik konumuna dikkat çekerek, zorlu bir coğrafyada yaşarken, birbiriyle çatışma yaşayan komşuların oluşturduğu riskleri vurguladı.

Bakan açıklamasında, Türkiye'nin önemli ticari ortaklarının komşuları olduğuna dikkat çekerek, oluşan ilave stresin diğer ekonomilere oranla daha fazla etki ürettiğinin altını çizdi ve şu şekilde devam etti: 

Özellikle bizim gibi enerji ithalatçısı olan ülkelerde yükselen emtia fiyatları, döviz kurları üstünde önemli bir ilave baskı oluşturuyor. Bununla birlikte, bu zorlu koşullarda kurun seviyesinden ziyade oynaklığının azaltılmış olması bizim için olumlu bir göstergedir. Çalışmalarımız gösteriyor ki; KKM uygulaması devreye alınmasaydı kurların ima ettiği oynaklık çok daha fazla olabilirdi. 

Faiz ve kur değişkenleri üzerinden farklı varsayımlar ile düzenli bir şekilde senaryo analizlerinin yapıldığını açıklayan Bakan Nebati, bu analizlerde reel etkinin görülmesi için de enflasyon gelişmelerine dikkat çekti.

Geçmiş dönemdeki bütçe gerçekleşmelerinin analizler ile uyumuna değinirken, KKM'nin tasarlanmasında fayda-maliyet etki analizi yapılarak hayata geçirildiğini de vurguladı. KKM gerçekleşmelerinin isabetli bir hamle olduğunu gösterdiğini belirten Nebati, KKM'nin olmaması halinde döviz kurlarındaki gelişmelerin ekonominin çeşitli alanlarına yansıyarak yükü daha da artıracağını söyledi ve objektif olarak yapılacak analizlerin bu durumu teyit edeceğini de belirtti.

Enflasyon mücadelesinde sanayiciden ihracatçıya, tüccardan esnafa tüm paydaşlardan destek beklediklerini de dile getiren Bakan, vatandaşları da hayat pahalılığına karşı koruyan uygulamaları sürdüreceklerini ifade etti.

Hürriyet'ten Neşe Karanfil'e yaptığı açıklamalarda Bakan Nebati, ekonomi yönetiminde tüm kurumların koordine şekilde çalıştığını ve nihai amacın kalıcı fiyat istikrarı hedefine ulaşmak olduğunu bu raddeye kadar mücadelenin süreceğinin altını çizdi.