Vladimir Putin kimdir: Rusya'da bugün başlayan tüzük değişikliği referandumu neden manâlı?

Başbakan ve Devlet Başkanı olarak Rusya'nın son 20 yılına damgasını vuran Vladimir Putin'in 2036 yılına değin iktidarda kalmasının önünü açan anayasa değişiklikleriyle ilgili referandumda oy verme süreci başladı.

Vladimir Putin kimdir: Rusya'da bugün başlayan tüzük değişikliği referandumu neden manâlı?

Başbakan ve Devlet Başkanı olarak Rusya'nın son 20 yılına damgasını vuran Vladimir Putin'in 2036 yılına değin iktidarda kalmasının önünü açan anayasa değişiklikleriyle ilgili referandumda oy verme süreci başladı. Oy verme işlemi 1 Temmuz'da sona erecek.

Değişikliklerin kabul edilmesi halinde, mevcut ödev süresi 2024'te sona eren 67 yaşındaki Putin, altışar yıllık dönemlerle iki kere daha aday olabilecek ve adaylığını koyup, bu seçimleri de kazanması halinde de 16 sene daha iktidarda kalabilecek.

Putin ise 2024 yılından daha sonra devlet başkanlığına namzet olup olmayacağı ile ilgili kapıyı açık bırakıyor.

Referandumun ilk etapta 22 Nisan'da yapılması öngörülüyordu. Fakat koronavirüs salgını nedeniyle oy kullanma işleminin başlaması 25 Haziran'a ertelendi. Bu tarih, bununla birlikte tekrar koronavirüs nedeniyle 24 Haziran'a ertelenen ve Rusya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'na karşı galip gelmesi sebebiyle kutlanan Zafer Günü'nün 75'inci yıldönümü törenlerinden bir gün sonraya eşit geliyor.

Gözlemciler, Başarı Günü kutlamalarının milliyetçi duyguları artıracak şekilde planlandığını ve bunun da çoğunlukla Putin'in lehine bir durum yarattığını söylüyor.

Seçmenlerin sosyal mesafe kurallarına riayet edebilmelerini temin etmek adına 1 Temmuz'a kadar oy kullanılabilecek. Seçmenlerin büyük bir bölümünün de bu tarihte oyunu kullanması bekleniyor. Oy faydalanma merkezlerinde aynı anda bulunabilecek kişi sayısı sınırlandırılırken, Moskova gibi bir takım bölgelerde de oy kullanım işlemi elektronik olarak yapılacak.





Neden halk oylaması yapılıyor?

Putin, Ocak 2020'de anayasayı başkalaşmak için referanduma gidilmesini önerdi.

Putin'in önerisi, anayasada takriben 200 civarında değişiklik yapılmasını içeriyor.

Yapılan değişiklikler içinde, Putin'in şu başlıca dek tekrar tekrar ödev yaptığı dönem sayısını sıfırlıyor. Bu Nedenle aday olması ve ilki 2024'te yapılacak iki seçimi de kazanması halinde, Putin'in görevde geçirdiği süreye 12 yıl daha ekleyerek, 2036'ya kadar iktidarda kalmasının önündeki hukuki engel de kaldırılıyor.

Diğer değişiklikler içerisinde parlamentonun görev yetkileri de artırılıyor. Daha önce devlet başkanında olan başbakanı devir görevi parlamentoya devredilirken, yargıdaki atamalar konusunda ise devlet başkanının yetkileri artırılıyor.

Devlet başkanının yerel yönetimler ve belediyeler üzerindeki yetkilerinin kapsamı genişletiliyor.

Hem evlilik kavramını bayan ve erkek arasındaki birlik olarak tanımlayan bir ibare de ekleniyor. Böylece eşcinsel evlilikler anayasaya aykırı hale getiriliyor.

Paketin içinde en az ücretin geçimini sağlama gideri düzeyinin altına düşmesini engelleyen ve emekli maaşlarının uyumlu olarak artırılmasını öngören düzenlemeler de var.

Rusya gözlemcileri, bu değişiklikleri Putin'in geleneksel ve milliyetçi ideolojisinin anayasaya yansıtılması olarak yorumluyor.





Putin değişikliklerle neyi amaçlıyor?

Putin, 20'nci yüzyılın başından bu yandan Rusya'nın en dinç kişisi konumunda bulunuyor. 1999 yılında Başbakan olarak atanan Putin, 2000 ile 2008 yılları aralarında Devlet Başkanlığı yaptı.

Üst Üste iki dönem kuralı nedeniyle 2008 ile 2012 yılları arasında bitmiş başbakanlık koltuğuna oturdu ve 2012 yılında da her tarafta devlet başkanı seçildi. 2018 yılındaki seçimleri kazanarak, ikinci devlet başkanlığı döneminin ikinci dönemine başladı. Devir süresi, 2024'te doluyor.

Putin'in defalarca devir yaptığı sürenin sıfırlanması fikri, en büyük destekçilerinden, eski kozmonot Milletvekili Valentina Tereshkova'ya ait.

Putin'in anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi için tatmin edici desteğe sahip olduğu düşünülüyor. 2018 seçimlerini yüzde 76 oyla kazanmıştı.

BBC Moskova Muhabiri Sarah Rainsford, Putin'in bu defa dönem sayısının sıfırlanması önerisini kabul etmekte "çekiniyor gibi belirmek için elinden geleni yaptığını ve bunu 'aşağıdan' gelen bir istek olarak yansıttığını" belirtiyor.

Rainsford'a tarafından, Putin, ülkenin devlet başkanını başkalaşmak için yeterince gelişmiş olmadığını dokundurma ediyor.

Rainsford, "Bu düşüncenin çok da yanlış olmadığını düşünenler de var. Putin'den fiilen hoşlanmasalar bile, çok da kafaya takmıyorlar. Birçok birey ise Batı'ya aleyhinde çıkabilen zinde bir lider olarak görüyor. Sıkça gündeme getirilen bir diğer konu da hakiki bir alternatifinin olmadığı" diyor.





Putin nasıl vazgeçilmez oldu?

Komünizm ile Batı arasındaki Soğuk Savaş'ın son günleri, Putin'in siyasi hayatı açısından da belirleyici bir dönem oldu.

1989 Devrimi sırasında Putin, o dönemde komünist Doğu Almanya sınırları içerisinde bulunan Dresden'de görevli, alt kademe bir KGB ajanıydı.

Bu ihtilal, büyük protestolar sonucunda Berlin Duvarı ve Demir Perde'nin yıkılışına şahit olan Putin'i halk müziği ayaklanmaları ve SSCB'nin yıkılmasının arkasında Moskova'da ortaya çıkan zor boşluğu içten etkiledi.

Putin, "Birinci Şahıs" adlı kendisiyle yapılmış mülakatlardan oluşan bir kitapta, Aralık 1989'da KGB'nin Dresden'deki karargahının protestocular kadar kuşatıldığı bir dönemde Moskova'dan destek istediklerini fakat Mihail Gorbaçov yönetiminin "sessiz kaldığını" söylemişti.

Bunun üstüne Putin, kendisi inisiyatif alarak bir takım kritik belgeleri tahrip etmeye başladı. Putin, o günleri "pek fazla şey yaktık ama, bir vakit sonradan kazan patladı" sözleriyle tarif etmişti.

Putin'in biyografisini yazar Alman gazeteci Boris Reitschuster, "Doğu Almanya'da geçirdiği süre olmasaydı, ayrı bir Putin ve bambaşka bir Rusya ile aleyhinde karşıya olurduk" diyor.





Siyasi yükselişi nasıl başladı?

O dönem adı Leningrad olan ve sonra St Petersburg'a dönüştürülen memleketine döner dönmez yeni Belediye Başkanı Anatoly Sobchak'ın sağ kolu oldu.

Putin, Doğu Almanya'da SSCB dönemindeki görevlerini kaybetmiş olsalar da yeni Rusya'da bireysel ve siyaseten yıldızı parlamaya başlayan bir grup eski bürokrattan biriydi.

bu nedenle, Sobchak hakkındaki yolsuzluk iddialarının soruşturulduğu bir dönemde girdiği belediye başkanlığı seçimlerinde kılpayı eski yardımcısına kaybetmesine karşın, Putin'in siyasi kariyeri yükselişine devam etti.

Moskova'ya taşındı, KGB'nin yerini bölge yeni istihbarat örgütü FSB içerisinde yükselmeye başladı ve sonunda kendini Kremlin'de buldu.

O dönem Rusya'nın devlet başkanlığı koltuğunda Boris Yeltsin oturuyordu. Yeltsin, yeni rejime geçiş döneminde çok önemli para ve siyasi etki sahibi olan oligarklarla işbirliği yaparak Komünist Parti'nin bürokrasideki etkinliğini dizginlemeyi başarmıştı.

Boris Berezovsky gibi varlıklı iş adamlarının arasında bulunduğu oligarklar, Yeltsin'in en manâlı destekçileri ve tercih dönemlerinde kamuoyunu etkileme gücüne sahip odaklara dönüşmüştü.

Yeltsin, 1999 yılında Putin'in Başbakan olarak atadı.





Devlet başkanlığına dışarı giden süreçte neler yaşandı?

Davranışları artan bir şekilde aykırı bir hal almaya başlayan Yeltsin, 31 Aralık 1999'da ani bir kararla istifasını açıkladı. Yerine, Putin vekalet etmeye başladı.

Berezovsky ve öteki önemli oligarkların da onayladığı Putin, Yeltsin için bir halef olarak görülmeye başlandı. Mart 2000'deki seçimleri kazanarak, resmi olarak devlet başkanı.

Yeltsin'in siyaseten gerisinde olan oligarklar ve reform yanlıları, birincil etapta Putin'in göreve gelmesinden büyük bir tatmin duydular.

Fakat Putin, iktidara gelmesinden sonraki üç ay içerisinde medyanın kontrolünü ele geçirerek, keza oligarklara keza de Kremlin'deki diğer eski baskı odaklarına aleyhinde manâlı bir kazanım elde etti.

Egemen televizyon kanalı NTV kapatılırken, öteki medya kuruluşlarına da baskınlar düzenlendi ve yayınlanacak haberlere devlet denetimi getirildi.

Birçok gözlemci, bu hamlelerin daha o dönemde ileriye dönük olarak Putin'in idare tarzına ilişkin önemli ipuçları verdiği görüşünde.





İktidara gelince nasıl bir strateji izledi?

Basının kontrolünü ele geçiren Putin, bu nedenle ayrıca etkin konumlarda yer alan enerjik muhaliflerini yerinden etmiş oldu ayrıca de Çeçen Savaşı'ndan Moskova'da düzenlenen terör saldırılarına değin birçok konuda söylemlere istikamet verme imkanı buldu.

Ayrıca kendisine bahşedilen ırk desteğini de artırırken, yeni Rusya ve lideri imajını da istediği şekilde biçimlendirdi. Hem devletin yeni düşmanlarının kimler olduğunu da tanımlamaya başladı.

O dönemden bu yanlamasına Rusya halkı, sadece Putin'in kendilerine kullanmak istediklerini izliyor. Rusya'da bulunan takriben 3 bin televizyonunun büyük bir bölümü bundan böyle haber vermiyor. Siyasi haberler ise devletin denetiminden geçirilerek yayımlanıyor.





Yerel yönetimler üzerindeki etkinliğini nasıl artırdı?

Rusya'da 83 bölgesel idare bulunuyor. Putin, bundan böyle bu yönetimlerin başına kendi güvendiği isimleri vali olarak atıyor.

2004 yılında yapılan bir değişiklikle, valiler için yapılan lokal seçimler kaldırıldı. Yeni düzenlemeyle, eyalet meclisleri devlet başkanının belirlediği üç aday içerisinden valiyi seçiyor.

Her ne kadar muhalefet Putin'i "demokrasiyi ortadan kaldırmakla" suçlamış olsa da, bu sttrajisi bilhassa Çeçenistan gibi bölgelerde meyvelerini verdi.

Yöresel seçimler, 2012 yılında düzenlenen protestoların ardındaki her tarafta yapılmaya başlandı. Ama Nisan 2013'te yapılan yeni yasal düzenlemeyle eyalet yönetimlerinde Putin'in etkisi ve gücü bitmiş artırıldı.





Protesto gösterilerine nasıl karşılık verdi?

2011 ile 2013 yılları arasında Moskova'dan başlayan ve başka yerlere de yayılan büyük protesto eylemleri düzenlendi. Eylemciler, seçimlerin adil olmasını ve demokratik reforma gidilmesini istek ediyordu.

Bu protestolar, 1990'lardan bu yanlamasına Rusya'da görülen en büyük eylemler olarak kayıtlara geçti. Benzer dönemde, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da Arap Baharı ile Kafkasya'da da "renkli devrimler" dönemi yaşanıyordu. Bütün bu yaşananlar 1989 yılındaki olayları anımsatıyordu.

Putin, bu eylemleri Batılı hükümetlerin Rusya'ya müdahale etme aracı olarak gördü.

Görüntüde de olsa bir takım şansın dönmesi yapması gerektiğine ikna oldu ve kısa bir vakit liberal bir deney süreci başlattı.

Gündeme gelen öneriler aralarında siyasetin merkeziyetçilikten çıkartılması ve bölge yönetimlerinin hesaplı kararlardaki etkinliğinin artırılması da yer alıyordu.

Putin, o dönemde yaptığı hemencecik her konuşmada "reform" sözcüğünü kullandı fakat bu girişim kısa süreli oldu.

Protestoların dinmesinin peşinde bu strateji de rafa kaldırıldı.





Rusya'nın dış politikası nasıl değişti?

Putin dönemi, Rusya'nın uluslararası alanda da etkili bir ülke olmasına neden oldu.

Ukrayna'da köklü değişiklik sonrası yaşanan iktidar boşluğu, Putin'e taktiksel açıdan bir fırsat sundu.

Şubat 2014'te Kırım'ın ilhak edilmesi, Putin'in bugüne kadarki en büyük dış politika zaferi ve Batı'yı küçük düşüren bir saldırı olarak gösteriliyor.

Rusya bu hamleyle, komşusu olan bir ülkenin topraklarının bir bölümünü ele geçirmiş oldu. Bütün bunlar olurken dünya da izledi ve buna engel olamadı.

Bölgesel analistlere tarafından, Putin, Rusya'nın kendi çıkarlarının peşine düşmesi için Soğuk Savaş dönemindeki gibi bir süper kuvvet olmasına lüzum olmadığının farkında olan.

Putin, bu tarihten sonra Batı ve NATO ile ilişkilerinde hep bir adım öne geçti. İlişkileri yöneten, hızını belirleyen ve tanımlayan Rusya olmaya başladı.

Her ne değin Kırım, Rusya'nın bugüne kadarki en büyük kazanımı olsa da, tek kazanımı değil.

Putin, 10 senelerdir vaktiyle SSCB'nin parçası olan ülkelerin bulunduğu coğrafyada Rusya'nın siyasi etkinliğini artırmak için uğraşıyor. 2008 yılında Gürcistan'da muhakkak bazı kazanımlar elde etti.

Putin, Batı'nın dış politikasındaki uyumsuzluğu kendi çıkarına kullanmakta ve zayıflığını avantajına çevirmekte başarılı oldu.

Rusya'nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a destek olmak için yaptığı askeri müdahale kendisi için birçok faydayı da beraberinde getirdi.

Bunların başında, Orta Doğu'da istikrarın sağlanması için kritik konumda olan bir ülkenin kontrolünün tamamının tek bir aktörün eline geçmesini alıkoymak geliyor.

Ayrıca, Rusya, buradaki operasyonlarda yeni tabanca ve askeri taktikleri de deneme olanağı buldu.

Bundan Başka, tesir alanı olarak gördüğü bölgede tarihsel müttefiklerine de "Rusya eski dostlarını besbelli bırakmaz" mesajı vermiş oldu.





Putin, Rusya'nın yeni Çarı mı?

Putin, iktidarı elinde tuttuğu dönem boyunca Rusya'nın genişleme politikasının temelinde duran ve tarihsel kökenleri feodal düzene dayanan "Rus Topraklarının Toplayıcısı" fikrini bitmiş hayata geçirdi.

Bu zihin, Kırım ve diğer yakın bölgelerin Putin için neden kayda değer olduğunu da ortaya koyuyor.

Arkady Ostrovsky gibi bazı Rusya gözlemcileri, bu yaklaşımın parti siyasetinin üstünde eşi sanki olmayan bir Rus lider tanımlaması yaparak, günümüzde bir Çar'ın ortaya çıkmasının da önünü açabileceğini düşünüyor.

Putin'in son seçimlere egemen aday olarak katılması da bu düşünceyi pekiştiren bir gelişme olarak gösteriliyor.

Bugün, Putin'in Rusya'daki durumu sarsılmaz görünüyor. Peki lakin 2024'te dördüncü dönemi sona erdiğinde neler olacak?

Hiç kimse geleceği göremez oysa Vladimir Putin, planlayabilir.

BBC
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER