Yeni doğan bir bebeğin vücudunda yaklaşık bir bardak kadar kan bulunur.

 

Yeni doğan bebekler, kafalarını soldan çok sağa doğru çevirmeye eğilimlidirler.

 

Bebekler, erkek sesinden çok kadın sesini duymayı tercih ederler. Bu yüzden insanlar, bebeklere konuşurken seslerini tizleştirirler.

 

İnsan yavruları, ebeveynlerine gülümseyen tek primat türüdür.

 

Mayıs ayında doğan bebekler, genelde diğer aylarda doğanlara kıyasla yaklaşık 200 gr daha ağır oluyor.

 

Ortalama bir bebek, yılda yaklaşık 2700 bez kullanır.

 

Yapılan araştırmalar, birbirlerinin gözlerine bakan anne ile yeni doğan bebeğin kalp atış hızının saniyeler içerisinde koordine olduğunu gösteriyor.

 

Yapılan araştırmalara göre, bebekler, doğumdan sonra dört aya kadar rahimde duydukları müzikleri tanıyabilirler. Hatta hamilelik döneminde sıklıkla dinlediğiniz şarkılar, bebeğin huysuzluğunu hafifletebilir.

 

Bebekler, 4 aylık olana dek tuzun tadını alamazlar. Bu gecikmenin sebebi, sodyumu bu dönemde işlemeye başlayan böbreklerin gelişimidir.

 

Bebeklerin doğumda dizkapakları yoktur. Dizkapakları, 6. aya dek tamamen gelişmez.

 

 Ortaçağ Avrupa’sında, yaramaz bebeklerin kalitesiz anne sütünün sonucu oldukları düşünülüyordu.

 

Yeni doğan bir bebeğin beyni, toplam vücut ağırlığının yüzde 10’u kadardır. Yetişkinlerde bu oran yüzde 2’ye düşer. İlk yılın sonunda bebeğin beyin ağırlığı 2,5 kat artar ve beşinci yılın sonunda doğumdakine kıyasla üç kat büyümüş olur.

 

Bir bebeğin başı, toplam vücudunun dörtte biri kadardır; bu oran, yetişkinlikte sekizde bir kadardır.

 

Yetişkinlerde 206 adet kemik bulunur. Bebekler doğduklarında ise kemik sayıları 300’dür. Bebek büyüdükçe kemikleri birleşerek yetişkinlikte 206 sayısına ulaşır.

 

Bir kadından doğan en fazla çocuk sayısı 69’dur. 1725-1765 yılları arasında, Rus bir köylü kadını 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüz doğum yapmıştır. 

 

Bebekler, doğal yüzme yetenekleri ile doğar ve nefeslerini tutabilirler. Ancak bu yetenek, hemen kaybolur.