Medipol Mega Üniversite Hastanesi Iç Salgı Bezleri Bilim Dalı ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Abdülkadir Ömer, doğal ekmeğin sofralardan beceriksiz edilmemesi gerektiğini söylerken, katkısız undan yapılan doğal ekmeğin sağlığa yardımcı olduğuna uyarı çekti. Prof. Dr. Abdülkadir Ömer, konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Abdülkadir Ömer, doğal ekmek tüketiminin toplum içinde özendirilmesi gerektiğinin altını çizerek ''Ülkemizde, doğal, ucuz, basit ulaşılabilir olması nedenleriyle günlük tüketilen karbonhidratlar aralarında en ön sırada kazanç. Toplumumuzda ekmek yendiğinde daha basit doyulacağı yönünde bir inanış var. Organik, kimyasal maddelere maruz kalmamış ve genetiği değiştirilmemiş tahıllardan elde edilmiş doğal undan üretilmiş ekmek tüketimi ile daha basit doyulacağı söylenebilir. Ekmek içerdiği karbonhidrat yanına protein, lif, mineraller (kalsiyum, fosfor) ve vitaminler(B1, B6) yönünden de zengin bir gıdadır. Bu açıdan doğal ekmek, zihinsel ve maddi sağlığın korunmasını sağlar. Lif alımıyla mide ve bağırsak sağlığının korunması, kabızlığın önlenmesi için önemli bir takviye sağlar. Bunun yanı sıra şeker hastalarının kan şekerinin daha yavaş yükselmesine ve kan şekeri ve kolesterol kontrolüne de asistan olur'' dedi.
''Poğaça, açma ve galetadan kaçının''
Kimyasallarla beyazlatılmış ekmek yerine doğal ekmeğin tüketilmesinin daha sağlıklı bir seçenek olduğunu bildiren Prof. Dr. Ömer, ''Sağlığa uygun ekmek doğal undan yapılmış mesela buğday, çavdar, yulaf gibi tam tahıl ekmeği için geçerlidir. Kimyasal yöntemlerle beyazlatılmış undan yapılmış ekmeğin lif değeri ve besleyiciliği daha öbür olabilir. Dolayısıyla doğal ekmek tüketimi toplum içinde özendirilmelidir. Doğal ekmek yok, rafine un, şeker ve yüksek miktarda şeker taşıyan gıdalar zararlıdır. Arıtılmış undan üretilmiş ve yüksek miktarda eklenmiş yağ ve şeker içeren pasta, çikolata, kek, poğaça, açma, galeta gibi diğer karbonhidratlı gıdalar güvenli olmayan. Bu gıdalar yüksek kalorileri nedeniyle başta şişmanlık başta elde etmek üzere ciddi afiyet sorunlarına niçin olur. Jurnal ekmek tüketimi kişinin fiziki aktivitesine, yaşına, cinsiyetine ve afiyet durumuna bağlıdır. Genç bir inşaat işçisi ile şişman masabaşı çalışanı ya da ileri yaşlardaki bir şeker hastasının ekmek tüketimi natürel ki farklı olacaktır. Eğer manâlı bir rahatsızlığımız yahut doğal ekmeklerden her öğünde ihtiyacımız kadar ekmek tüketmemizde sakınca yoktur. Oysa diyabet, kalp, obezite ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların varlığında ekmek tüketimi her öğünde bir dilim ile sınırlandırılabilir'' biçiminde konuştu.
