Cem Bağcı, koronavirüs sonrası dönemin ve yeni normalin tartışıldığı bugünlerde salgının ortaya çıkardığı “yeni sıradan” ve “dijitalleşme” kavramları hakkında kayda değer değerlendirmeler yaptı. Yapılan açıklamalara ve istatistiklere bakıldığında “tünelin sonundaki ışığın görüldüğünü” vurgulayan Bağcı, “Tünelden çıktığımızda eski dünya ile karşılaşmayacağız. Bütün kesimlerde hayatın normale dönmesi beklentisi var; lakin artık eski şeyler olmayacak. Tünelden çıktığımızda değişen ya da değişmeye başlayan alışkanlıklarımızı daha da değiştirmemiz gerekecek. Bundan Böyle dijitalleşmeye teslim olacağız ve çoğu şey katiyen alıştığımız gibi olmayacak” dedi.
“Dijitalleşme her alanı saracak”
İnsanların diğer çaresi olmadığı için “yeni adi” sürece alışmak zorunda olduğuna uyarı çeken Bağcı, “Yeni bayağı dediğimiz süreç fiilen yenilikler taşıyan bir işlem. Bu sürece ilişkin kavramlar, uygulamalar, faydaları ve zararları demin net yok. Bütün dünya gibi biz de yeni normalin yalnızca dijitalleşme ayağına süratli adapte olduk ve bu adaptasyon artarak devam edecek. Ama aşina bir hakiki var oysa; gelecekte yeni normal kavramına ve yeni normalin getirdiği yeniliklere, değişikliklere alışmak zorunda olacağız” ifadelerini kullandı.
Yeni normal dönemde dijital dönüşümün ekmek ve su gibi gereklilik olacağına ve dijital dönüşüme üçgenin taban olmayan kenarı uyduramayan firmaların ayakta kalamayacağına uyarı çeken Cem Bağcı, “Dijitalleşme, yaşamımızdaki her alanı sarıyor ve sarmaya devam edecek. Eğitim sisteminde kökten değişikliklere tanık olacağız. Sınıf eğitimi ile birlikte online eğitimin de olduğu karma eğitim modeli benimsenecek. Üniversitelerde akademisyenler moderatörlük yapan bir danışmana dönüşecek. Uzak egzersiz veya evden alıştırma meslek modeli daha da yaygınlaşacak ve bu iş modeline yerinde sektörler ola ki de ofislerini kapatacak, evden çalışacak. Şirketlerde ya da kurumlarda video konferans uygulamaları işlerinin bir parçası olacak. Konferanslar, forumlar ve seminerler online olacak. Yani dijital uygulamalarla hayatımızın her alanında karşılaşacağız. Bu da firmaların dijitalleşme yatırımlarını daha da artıracak” dedi.
“Eski normali arayabiliriz”
Yeni normalin getirdiği dijitalleşmenin insanlarda keza psikolojik ayrıca de ekonomik sonuçlarının olacağını vurgulayan Bağcı, “İnsanlar salgının mümkün sonuçları için kendi yollarını arıyor. Jurnal hayat, meslek, alışveriş, spor ve siyasette yeni kurallar keşfediliyor. Pandemiden sonraki günler için bu fazla manâlı. Virüsü ne vakit yeneriz, kimse tamamiyle bilmiyor. Bu koşul insanlarda psikolojik sorunlara yol açabilir. İşten çıkarılan ya da yeni döneme but uyduramayan insanlar ekonomik buhrana girebilir. Dijital dönüşüm ve yeni adi, eski günleri, eski normali aratabilir.” ifadelerini kullandı.
“Yeni rekabetleri ve e-ticaret savaşlarını göreceğiz”
Açıklamasında e-ticarete de parantez açan Cem Bağcı, “Koronavirüsün geleceksel ticarete olumsuz etkisi oldu. Büyük markalar, ekonomik sorunlar yaşamaya başladı. Tüm ülkelerde e-ticarete cereyan arttı. Araştırmalara tarafından özellikle giyim, moda, konut ürünleri ve yemek yemek siparişlerinde e-ticaret satışlarının arttığını görüyoruz. Fitness ekipmanlarından kozmetiğe, ev eşyalarından hobi ürünlerine kadar çoğu ürüne istek patlaması var. Bu da gösteriyor ama yeni normal, ekonomide e-ticaret rekabetini daha da artıracak. Yani e-ticarete adapte olmuş firmalar kazandı ve kazanmaya devam edecekler. Yeni normalde yeni rekabetleri ve e-ticaret savaşlarını göreceğiz” diye konuştu.
