Kur saldırılarına sert çıkış: “Cinayete teşebbüsle eş anlamlı!”

Mayıs ayı başından itibaren başlatılan kur saldırıları, Dolar/TL kurunu 7,20'nin üstüne çıkarmış, Bankacılık Düzenleme ve Teftiş Kurumu (BDDK) da bu saldırılara öncülük ettiği ileri sürülen BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG'ye işlem yasağı getirmişti.

Kur saldırılarına sert çıkış: “Cinayete teşebbüsle eş anlamlı!”

Mayıs ayı başından itibaren başlatılan kur saldırıları, Dolar/TL kurunu 7,20'nin üstüne çıkarmış, Bankacılık Düzenleme ve Teftiş Kurumu (BDDK) da bu saldırılara öncülük ettiği ileri sürülen BNP Paribas SA, Citibank NA ve UBS AG'ye işlem yasağı getirmişti. Gelişmeleri değerlendiren İstanbul Aydınlatılmış Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Birim Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, “Türkiye salgınla çaba ederken ekonomisine yönelik yapılan kur saldırıları, cinayete teşebbüsle eşdeğer anlam taşımaktadır” dedi.

“Bu üçüncü kur saldırısı oldu”

Söz konusu kur saldırısının Londra merkezli üçüncü saldırı olduğunu ve TL'nin kısa sürede yüzde 4 civarında bedel kaybettiğini açıklayan Prof. Dr. Aybar, “Bir gün sonradan bitmiş eski seviyesine dönmüş olması bunun bir kur saldırısı olduğunu gösteriyor. İlki Ağustos 2018'de Rahip Brunson krizi sırasında, ikincisi yerel seçimler arifesinde Mart 2019'da benzeri kur saldırılarıyla karşılaşmıştık. Bu cins manipülasyonlar ülke ekonomisini istikrarsızlaştırıp lokal varlıkların değerini yabancılar nezdinde düşürerek, spekülatif satın almalara neden olabiliyor. Son kur saldırısını, Türk Lirası bacağını açığa satan üç tanıdık olmayan bankanın swap işlemleriyle gerçekleştirdiği, bu bankaların açık TL pozisyonlarını kapatamaması sayesinde öğrenmiş olduk” biçiminde konuştu.

“Saldırının zamanlaması manidar”

Kur saldırısının Covid-19 salgınına aleyhinde sürdürülen mücadelenin netice vermeye başlamasıyla birinci evresinin tamamlandığının Sağlık Bakanı tarafından açıklanmasının anında ertesinde gerçekleştiğine uyarı çeken Aybar, “Maliye Bakanı'nın yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantı sırasında vuku bulması ve İdlib-Trablus hattındaki gelişmelerin seyrinin Türk çıkarlarını destekleyecek şekilde farklı bir merhaleye geçmeye başladığı dönemde olması manidar” dedi.

“Cinayete teşebbüsten yargılanmalılar!”

Laf konusu bankalara karşısında swap işlemlerinin kapatılması ve BDDK kadar yaptırım uygulanmasının gündeme geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Aybar, “Ancak içinden geçtiğimiz Covid-19 salgını ile mücadelenin, insan hayatını kurtarmanın başarılı şekilde sürdürülmesinin iktisadi istikrar ve idareli performansa yan olduğu göz önünde bulundurulursa bu girişimlerin daha ağır cezai müeyyidelerinin olması gerekir. Covid-19 salgınının can almaya devam ettiği bu alıngan dönemde iktisadi kazanç olmak nedeniyle kur saldırısı yapmak, Türkiye'yi iktisaden zayıflatarak salgınla mücadelesini aksatmaya hedeflemek, cinayete girişimde bulunmak gibidir. O yüzden karşılaşılan sadece mali bir suç değildir. Bu yüzden temerrüde düşmüş olan bu üç banka aleyhine milletlerarası canice mahkemelerinde de dava açılmalı, cinayete teşebbüsten yargılanmaları sağlanmalıdır” diye konuştu.

“Finansal mimari değişmeli”

Prof. Dr. Aybar, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu girişim, yalnızca Türkiye için yok ama gelecekte kurulması gerekli olan milletlerarası parasal mimarinin kurallarının belirlenmesi açısından da özellikle gelişmekte olan ve dolar silahıyla benzeri operasyonlarla talan edilen ülkeler içinde şanslı olacaktır. Türkiye'nin yanı sıra Güney Afrika Cumhuriyeti, Brezilya, Arjantin gibi ülkeler de bu cins saldırılara maruz kalmakta, bunun olumsuz sonuçlarını yaşamaktadırlar. Doların bir tabanca olarak kullanılmasını mümkün kılan milletlerarası finansal mimarinin değişmesi gerekliliği açıktır. Özellikle, sermaye hareketlerini serbestleştirip kuralsızlaştıran, kar olmak için işleyemeyeceği cinayet olmayan, sadece mali oligarşinin kayırıldığı, neo-liberal düzenlemelerin, yoksullardan ve çevreden yandan sürdürülebilir güncellemelerle değiştirilmesinin zamanının geldiği açıktır. Dünya'nın bundan böyle küresel finansal elitin kayırıldığı eski düzenlemelerle hiçbir şey olmamış gibi devam edemez.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER