Virüs ne vakit biter?

Corona virüsü salgınında günden güne iyi sonuçlar alınmaya devam ediyor.

Virüs ne vakit biter?

Corona virüsü salgınında günden güne iyi sonuçlar alınmaya devam ediyor. Hatta virüsün zayıflamaya başladığı yönündeki haberler hepimize moral veriyor. Ancak virüsle ilgili hâlâ akılları kurcalayan öyle çok soru işareti var. Prof. Dr. Reşit Mıstık ile keza içinde bulunduğumuz ayrıca de önümüzdeki süreçle ilgili merak edilenleri konuştuk…

Normalleşme tehlikeli mi?

Herkesin dışarı çıktığı, eğitim veya alıştırma hayatının başladığı günlerde yeni bir salgın riski oluştur mu sorusunun yanıtı kuşkusuz  “evet”tir.

İkinci dalga gelir mi?

Bütün yaş grubunda eğitime başlayacak öğrenciler uyması gereken önlemleri uygulayabilecek mi? Hayır… Hastalığın belirtisiz seyrettiğini de bildiğimize göre bu yaş grubunda hastalananların yanında belirtisiz geçirilmiş COVID-19'lu olgular en azından şimdilik bağışık olacak, yeni bir salgında hasta olmayacak ya da hastalığı fazla hafif geçirecektir. Türkiye'nin nüfusuna oranlarsak 8 milyondan fazla belirtisiz birey var mıdır? Varsa kısıtlamaların sonunda 2. dalga olma olasılığı yüksek olacaktır. Ama her dalga birincisinden daha eksik sayıdaki kişiyi etkileyerek yavaş da olsa toplum bağışıklığına doğru ilerleyecektir.

Hastalığın seyri nasıl olacak?

Koruyucu olabilen, kızamık, kabakulak, çocuk felci gibi etkili bir aşı bulunabilecek mi? Bunların açıklanması için çok zaman gerekir. İnsan-toplum ilişkilerinde riskli gruplar ve toplum aşı bulunana kadar korunma önlemlerine devam etmelidir. Tanı almış veya almamış olan belirtili-belirtisiz olarak hastalığı geçirmekte olanlar hastalığı yaymaya devam edecektir. böylece testlerin her sağlık durumu kuruluşunda ulaşılabilir ve yapılabilir olması şarttır.

Prof. Dr. Reşit Mıstık

Çocuklarda olumlu olumsuz etkileri

Çocuk ve gençlerde kısıtlamaların getirdiği ya da getirebileceği sorunlar ne olabilir?

1- Durağanlık, tembelliğe alışma, sosyal hesaplara bağımlılığın artması.

2- Yeme içme düzeninde değişiklik.

3- Sosyalleşmeme.

4- Psikolojik, psikiyatrik, pedagojik sorunlar.

5- Hastalık ve vefat fobisi

6- Ivedi olmayan diğer afiyet sorunlarının ertelenmesi sonucu daha ciddi hal alması.

7-Rutin aşılama programlarının aksatılması.

Bu olumsuzluklara karşın çocuk-genç erişkinlerdeki kısıtlamalar sonucunda  dışarıdan virüsü eve getirme olasılığı ortadan kalkmış ve evdeki ebeveyn ya da diğer kişilere bulaşın önlenmesi gibi yararları da olmuştur.

Yaşlılarda olumlu negatif etkileri

65 yaş üstü kişilerde kısıtlamaların getirdiği ya da getirebileceği sorunlar ne olabilir?

1- Hareketsizlik, tembelliğe alışma, eklemlerde kireçlenme.

2- Yeme içme düzeninde değiştirme, kilo alımı.

3- Sosyalleşmeme.

4- Psikolojik, psikiyatrik sorunlar. Çocuğunu, torununu, yakınını görememe, yalnızlık hissi bunalıma sokabilir.

5- Hastalık ve ölüm korkusu.

6–Ivedi olmayan diğer afiyet sorunlarının ertelenmesi sonucu daha önemli hastalıkların oluşabilmesi.

Bu olumsuzluklara rağmen bu kısıtlamalar dışarıdan virüsü eve getirme olasılığını ortadan kaldırmış ve bu yaş grubunda daha yüksek oranda görülen ölümler önlenmiş oldu.

Aşı bulunana değin tüm kurallara titizlikle devam

65 yaş üstü kişilerin kısıtlılığı kalkarsa ne olabilir sorusunun yanıtı önemlidir. Çünkü en azından Çin'den gelen birincil yayınlar 60-69, 70-79 ve 80 üstü yaşlarda hastalığa ast ölüm oranları terbiyesizce sırasıyla yüzde 5, 10 ve 15 olarak bildirilmektedir. Bu yaş gruplarında önlemlere armoni oranının daha yüksek olduğu düşünülmelidir.

Türkiye'de vakalara göre ölüm oranının diğer çoğu ülkeye tarafından düşük olmasının bu yaş gruplarına getirilen kısıtlamalar mıdır? Normalleşme süresince okula, işe başlayanda belirtisiz enfeksiyonu eve getirme olasılığı varsa bu yaş grubu yeniden risk altına girmeyecek midir?

sonuç olarak; tüm sorulara doğru bir öngörüde bulunmak pek mümkün değil… bu nedenle aşı bulunana değin; el hijyeni, içten ve uygun maske kullanımı, sosyal mesafeye armoni ve öteki genel hijyen ve sanitasyon önlemlerinin eksiksiz uygulanması gerekir. Çünkü; aşı bulunsa zeka (kızamık aşısı 50 yıldır uygulanıyor, oysa hala kızamık var) virüs oturmuş (endemik) olarak hayatımızda yerini alacak ve kökünün kazınması yakın bir süreçte muhtemel olmayacak ve bütün ahali  COVID-19'un var olduğunu mahsus, onunla yaşamaya devam edecektir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER