Burcu Esmersoy, meşhur bir moda dergisine verdiği röportajda garip direktifler yaptı. İlk başlarda corona virüsünün ciddiyetini anlamadığını belirten Esmersoy "Fütursuzca Miami’ye, Superbowl finaline gittim. Hiç tanımadığım İspanyol bir aileyle sarmaş dolaş üstünlük kutladığıma kadar, olayı böylece anlayamamıştım sanırım" dedi... Esmersoy'un bu açıklaması akıllara Şeyma Subaşı'nın "İki hafta öncesine değin bunun ne dek ciddi olduğunu fark etmeyen bendim biliyorum" açıklamasını getirdi.
Meşhur spiker Burcu Esmersoy, Marie Claire dergisinin yeni sayısına kapak oldu. Dergi için kendi evinde online çekim yapan Esmersoy, pandemi bildiri edilmeden önce koronavirüs salgınının ciddiyetini anlamadığını itiraf etti: “En başlarda olayın ciddiyetini çok iyi anlayamayan gruptanım. Yani daha pandemi ilan edilmeden anında önce seyahatlerime devam ediyordum. En son fütursuzca Miami'ye, Superbowl finaline gittim. Hiç tanımadığım İspanyol bir aileyle sarmaş dolaş üstünlük kutladığıma kadar, olayı öyle anlayamamıştım sanırım.”
“Daha Sonra bir şok dalgası vurdu bana” diyen ünlü sunucu olayın ciddiyetini farkettiğinde yaşadıklarını da anlattı: “İtalya'dan ilginç rakamlar gelmeye başladı. Orada yaşamış arkadaşlarımla konuştuğumda bana; “Biz dört haftadır karantinadayız” dediklerindeki şaşkınlığımla birlikte, kendime kızma dönemine de giriş yaptım böylece. Kendi karantina dönemimi başlattım. şimdi 48'inci gündeyim. Pollyanna tavrımla, mayıs başında işe başlarız sanıyordum. Ancak bu dünyada tek başımıza yaşamıyoruz tabii, onu hesaba katmamışım. Zaten matematiğim de defalarca kötüydü.” Esmersoy pandemi ile ilgili kızgınlığını da şu sözlerle dile getirdi: “Yarasa çorbasının kendisine kızgınım. Yani içen, satan, yapan yok. Olayın kendisine garip bir hiddet…”
Burcu Esmersoy, 1 Haziran’a uçağa binip seyahate çıkabileceğini de sözlerine ekledi: “acilen duyarlı bir insan ve o tatlı artı teyze hâlimle 1 Haziran civarı uçağa binerim gibi hissediyorum ama o uçak nereye gider, onu bilmiyorum. Anlayacağın çalışmayı ve gezi etmeyi fazla özledim. En çok da arkadaşlarıma sarılmayı…”
